Evrenin oluşumuna dair elimizde olan en iyi teorilerden birisi Buyuk Patlama. Bu teoriye gore evrenimiz 13,8 milyar yıl once yaşanan bir patlamadan yayılan kimyasal elementlerin soğuması sonucunda oluştu. Modern astronominin neredeyse tum faaliyeti bu patlama teorisi uzerinde inşa edildi.
Bununla birlikte bir bilim adamı, Buyuk Patlama teorisine meydan okudu. Nukleer fuzyon araştırma şirketi LPPFusion'dan Eric J. Lerner, Buyuk Patlama sonucunda oluştuğu duşunulen uc onemli fuzyon uzerinde yoğun araştırmalar yuruttu. Bilim insanları belirli miktarlardaki helyum, doteryum (ağır hidrojen) ve lityumun Buyuk Patlama sonucunda ortaya cıkan kimyasal element cok sıcak bulutlarında yaşanan fuzyon reaksiyonları sonucunda oluştuğunu duşunuyordu.
Lerner, kendisinin ve başka bilim insanlarının araştırmalarının, yaşlı yıldızların gozlemine dayanan bu iddiayla bağdaşmadığını duşunuyor. Bilim insanı, yaşlı yıldızlardaki helyumun Buyuk Patlama'nın nukleosentez teorisine gore yarıdan daha az, lityumun ise onda birinden daha az olduğunu gozlemlemiş. Nukleosentez teorisi, evrenin kutlesinin dortte birinin helyumdan oluştuğunu ileri suruyor.
[h=2]Helyum ve lityum miktarları arasındaki uyuşmazlık[/h]
"The Big Bang Never Happened" (Buyuk Patlama Asla Yaşanmadı) kitabının da yazarı olan Lerner, galaksimizdeki ilk yıldızların oluşumundan once helyum ya da lityumun ortaya cıkmadığını savunuyor. Evrendeki lityumun miktarına dair bu uyuşmazlığın astronomlar arasında bir suredir bilindiğini soyleyen Lerner, buna rağmen Buyuk Patlama'ya yonelik meydan okumaların bilim insanları tarafından reddedildiğini belirtiyor. Bunlar arasında, kapalı evren teorisi, Hubble sabiti problemleri ve karanlık maddeye ilişkin kanıtların bulunamaması da yer alıyor.
Lerner, Buyuk Patlama'nın gercek olması durumunda madde ve karşı maddenin yok olmasıyla sonuclanacağını, gozlemlenen madde yoğunluğunun yuz milyarlarca kez daha az olması gerektiğini one suruyor. Bilim insanına gore bu celişkiden kurtulmak icin Buyuk Patlama teorisine madde ile karşı madde arasında bir asimetri gerekiyor. Ancak protonun parcalanması gibi varsayımlar, deneylerce kanıtlanamıyor.
Lerner'in karşı cıktığı bir başka iddia da evrenin genişlemesi. Lerner'e gore evren Buyuk Patlama'nın one surduğu gibi genişleseydi, uzak galaksilerin yuzey parlaklıkları zaman icerisinde azalırdı. Lerner'e gore buna dair de bir kanıt bulunmuyor.
Lerner, kozmolojinin gelişebilmesi icin Buyuk Patlama'nın temel hipotezinden vazgecilmesi gerektiğini duşunuyor. Ona gore, kozmolojideki gercek kriz Buyuk Patlama'nın hicbir zaman var olmaması.
[h=2]Lerner'in tezleri kabul gormuyor[/h]
Hafif Elementlerin Galaktik Kokenleri (GOLE) hipotezinin gozlemlerle Buyuk Patlama'dan daha fazla uyduğunu soyleyen Lerner, helyum, lityum ve ağır hidrojenin ilk yıldızlar tarafından uretildiğini savunuyor.
Bununla birlikte herkes Lerner'le aynı fikirde değil. University of Southern California profesorlerinden Vahé Peroomian, Lerner'in argumanlarının "iler tutar yanı olmadığını" duşunenlerden. Peroomian, Buyuk Patlama'yı reddeden bilim insanına şupheyle yaklaşılması gerektiğini soyluyor. Peroomian, Buyuk Patlama'dan kalan radyasyonun kanıtı olan kozmik mikrodalga arka planın kozmolojik teorinin temel taşlarından olduğuna ve Lerner'in buna itiraz edemediğine dikkat cekiyor.
Ote yandan bilim insanları, orneğin karanlık maddeyi gozlemleyemeseler bile, onun galaksilere ve yıldızlara uyguladığı cekimi olcebiliyorlar.