Başarı konularını ele alan Fikrini Soyle, giyim şirketi olan QRAS'ın ortakları Sumeyra Teymur ve Hicran Kaya'yı konuk aldı. Aynur Karabulut'un gercekleştirdiği roportajda, QRAS Giyim'in başarı oykusu konuşuldu. Başarılı ortaklardan Sumeyra Teymur, girişimci kadınlara tavsiyelerde de bulundu.
"Başarılı olacağım diye şartlı hedefler koymuyorum" diyen Teymur, "Hedeflerimi kademeli olarak oluşturuyorum. Hedeflerim hem beni, hem işimi geliştirecek şekilde olmalı. Ama hicbir zaman başarılı oldum mu? Olmadım mı? diye de olcmedim. Onemli olan başarılı olsam da, olmasam da beni ne kadar geliştirdiğidir" ifadelerini kullandı.
Roportajı yapan Aynur Karabulut ile Sumeyra Teymur'un dostlukları ortaokul yıllarına dayanıyor. Roportajın giriş metnine "Sevgili Sumeyra Teymur ile birbirimizin en samimi, en doğal, en guzel, en ozel anlarına şahit olduk" diyerek Başlayan Karabulut, şoyle devam etti: "Yıllarca kendini geliştirmek icin ne kadar cok calıştığını ve emek harcadığını yakından izledim. Gurur duydum. Başarıdan başarıya koşması asla tesaduf değil. Ortağı Hicran KAYA ile birlikte yonettiği yeni markaları olan QRAS odul uzerine odul alıyor. Muhteşem ikili Sumeyra Teymur ve Hicran KAYA ile hem moda hem dijital dunyaya ilişkin cok keyifli, samimi, sohbet tadında bir soyleşi gercekleştirmek icin QRAS SHOWROM'da buluştuk. Biz cok eğlendik, keyif aldık. Sizinde keyifle okuyacağınızdan eminiz."
İşte o roportajdan kesitler;
[h=3]Sizi tanıyabilir miyiz?[/h] Sumeyra Teymur: On uc yıldır dijital yayıncılık yapıyorum. haberler.com ve sondakika.com 'un ceo'yum. Ayrıca QRAS markasında 1.5 yıldır Hicran Kaya ile bir ortaklığımız var. QRAS' ta sosyal kadınlara hitap eden şık, dinamik, minimal elbiseler tasarlıyoruz. Butun tasarımlar ve uretimler ortak fikirlerimizle cıkıyor. Hem yurtici hem yurtdışına pazarlıyor ve satışını gercekleştiriyoruz.
Sizi tanıyabilir miyiz? Sorusuna normalde klasik verilecek cevaplar boyledir. Birde bilmediğimiz yonlerinizi oğrenelim. Sumeyra veya Hicran neleri severler. Nelerden hoşlanırlar. Dunya felsefeleri nelerdir. Hayata nasıl bakarlar, korkuları nelerdir?
Sumeyra Teymur: Dort yaşında bir kızım var. Adı Reyyan biraz tatlı biraz da tatsız bir iletişimimiz var. Bu aralar Reyyan'dan cok korkuyorum dermişim (guluşmeler) benim hayat felsefem kendini geliştirme uzerine kurulu. Kendim olarak yaşamayı sevdiğim icin ozelliklerimin kapalı olduğu bir kişiliğim yok. Gorduğunuz neyse aslında gercekte de oyum. Seyahat etmeyi, sanatsal faaliyetleri takip etmeyi, uretmeyi, aktif olmayı, sosyal olmayı yani kısaca dışarda hayatın icinde olmayı seviyorum.
Hicran Kaya: Sumeyra ile birlikte ortaklığımız olan QRAS markamızı yonetiyoruz. Aynı zamanda One Two Sock ismi ile bir corap markamız da var. Bu markanın Pazarlama & Satış ve Kurumsal Marka işlerini yurutuyorum. Renkli ve bir hikayesi olan coraplarımızla global bir marka oluşturduk. Dunyaya satıyoruz. Aynı zamanda Hakla ilişkiler ve reklamcılık okuyan bir oğrenciyim. Hayata uc koldan sarıldım. Seyahat etmeyi seviyorum. Oyle ki 2019 yılında iki ayda bir olan seyahat programımı 2020 yılı icin ayda bir olarak planladım.
Başarıyı nasıl tanımlıyorsunuz?
Hicran: Bana gore uzun veya kısa vadede koyduğum bir hedefi gercekleştirdiğimde o başarıdır. Koymuş olduğum hedefleri "yapıldı" şeklinde işaretlediğimde başarıya ulaşmış olarak duşunuyorum. Orneğin; QRAS' ta koleksiyonun belirlenmesi, daha fazla lokasyonda bulundurmak vs. kademeli olarak bir butunu oluşturan basamaklardır. Ama parca parca duşunulduğunde buyuk başarılardır.
Sumeyra: Başarılı olacağım diye şartlı hedefler koymuyorum. Hedeflerimi kademeli olarak oluşturuyorum. Hedeflerim hem beni, hem işimi geliştirecek şekilde olmalı. Ama hicbir zaman başarılı oldum mu? Olmadım mı? diye de olcmedim. Onemli olan başarılı olsam da, olmasam da beni ne kadar geliştirdiğidir.
Dijital dunyayı nasıl tanımlıyorsunuz?
Fiziksel dunyanın cok otesinde bir dunya. Hızla buyumeye, gelişmeye devam eden, korkutucu ama bir yandan da umit vadeden bir alan. Nasıl kullandığınız ile ilgili aslında. Global olarak duşunduğumuzde ve iyi yonde kullanıldığı takdirde insanlık yararına cok yapıcı ve muhteşem bir dunya iken kotu amaclı kullananlar icin belki insanlığın sonunu getirecek kadar korkutucu bir dunyaya donuşebiliyor.
Dijital dunyada kadın gucunu veya varlığını neden hissedemiyoruz?
Dijitalde kadın varlığı gercekten de cok duşuk. Cunku doğrudan teknoloji ile ilişkili olduğu icin. Aslında dijital sadece teknoloji demek değil fakat teknolojiden doğduğu icin ağırlıklı olarak teknolojiyi ifade ediyor. Oysa dijitalin icinde moda, ticaret, yaşam, gezi ne ararsanız var. Teknoloji erkek egemen bir sektor olduğu ve dijitalde teknolojiden beslendiği icin hala erkek egemenliğinde ilerliyor. Kadınlar icin cok guzel fırsatlar barındırıyor icinde. Sınırları yok edip sınırsız bir alan sunuyor. Dışarı bile cıkmadan bir cok yere ulaşmak, iş bitirmek pekÂl mumkun. Sosyal vakalarda da kadının sesini duyurabilmesi acısından cok gelişti. Kadınlara guc kattı bir yerde. Kullanmasını bilene (kadın/erkek fark etmez) Dijital Dunya bir derya. Fayda ve zararları kullanıcı belirliyor.
Bu soruyu ikinize de soruyorum. En sevdiğiniz teknolojik eşya nedir?
Hicran: Telefonumu cok seviyorum. Apple Watch'ten vazgecemiyorum
Sumeyra: Telefon, Apple Watch, Home cihazlar
Yapay zeka hakkında neler duşunuyorsunuz?
Sumeyra: Yapay zeka hayatımızın her alanına girmiş aslında haberler.com' un alt yapısında da kullandığımız bir cok yapay zeka yazılımı mevcut. Yapay zeka bircok işi kolaylaştırıyor. Eskiden bircok şeyi manuel yaparken şimdi yapay zeka sayesinde dijital ortamda yaparak zamandan da tasarruf etmiş oluyoruz. Dolayısıyla bizim icin yapay zeka oldukca faydalı bir alan. Diğer taraftan yapay zekanın şoyle bir durumu var "makine oğrenmesi" dedikleri konu, bir gun makinalar insanlığı ele gecirir mi gibi safsatalar. Fakat doğrusu bu bana cok utopik geliyor. Cunku "makine oğrenmesi" dediğimiz şey aslında insan makinaya ne oğretirse onu oğreniyor. Yani insan aklı hepsinin uzerinde ve hep oyle kalacak gibi geliyor bana.
Tasarımcı olmaya ve giyim sektorune girmeye nasıl karar verdiniz?
Hicran: Karardan ziyade kendi kendine gelişen bir seruven oldu aslında. Yaşadıklarımızın hayatımıza getirdiği bir odul gibi. En azından benim acımdan oyle oldu. Universite sınavına hazırlandığım donemde; kendi icimde yaşadığım bir boşlukta, aktif olarak gittiğim tek yerin dershane olduğu bir donemde, kendi İnstagram hesabımdan insanlara deneyimlerimle alakalı bilgiler vermeye başladım. Bu bilgiler benim markalarla tanışmamı sağladı. Bu donemde Sumeyra' nın abisi Seyithan ile tanıştım. One Two Sock Corap projesi uzerine calışıyordu. O projede ufak bir danışmanlık vermiştim ve proje sonrası beraber calışmaya devam ettik. One Two Sock iki yıl oldu.Gozumuzun onunde buyudu resmen. Wakko , Boyner gibi seckin mağazalarda ve ayrıca dokuz Avrupa ulkesinde aktif bir şekilde yer alıyoruz. Cok iyi tepkiler goruyoruz. Bu surecte Sumeyra ile sık sık calışıp goruşuyorduk zaten ve onunda bu yonde duşuncesi olduğunu, onunda benim duşuncemi bildiği icin de beraber QRAS markasını kurduk. Ben kendi alanımda o kendi alanında uzmanlığını ortaya koyunca kısa surede başarılı bir marka sureci oluştu. Aslında birbirinden bağımsız gibi gorunen iki alan birbirini besleyerek buyudu.
Sumeyra: Modaya ilgim, giyinmeye merakım, kendime ait bir tarzım vardı ama bunu hic iş olarak duşunmemiştim. Sadece tuketiciydim. Bir elbisenin uretim aşamasındaki hicbir detay hakkında bilgim yoktu. Teknoloji, dijital medya, bir markanın yonetimi ve geliştirilmesi konusunda iyiydim. Tekstil ayağında da Hicran cok iyi olunca iki alanı birleştirip kısa surede ses getiren, hızla buyuyen bir marka oluşturduk .
Moda dunyası gelişmeye devam ettikce son zamanlarda bir cok tasarımcının doğmasına sebep oldu. Sizi diğer markalardan ayıran farkınız nedir?
Sumeyra: QRAS'ı cok guclu bir vizyonla kurduk. Bizim amacımız hicbir zaman hızlı şekilde para kazanmak olmadı.Turkiye Tekstil de guclu bir ulke ama kendisine ait urettiği bir markası yok. Dışarıdan markalara hizmet veriyor. Global markaların uretimleri Turkiye'de gercekleşiyor. Bu bir anlamda iyi ama cok riskli cunku kendine ait guclu bir markan yok. Bu global markalar bir gun cekildiği zaman tekstil sektoru cok ciddi bir şekilde zarar gorecektir. Dolayısıyla madem ki Turkiye tekstilde cok iyi o zaman Turkiye'nin bir global markası olmalı dedik. Gercekten en onemli amaclarımızdan ve hedeflerimizden bir tanesi bu. Evet Global bir marka kurmak oluşturmak icin cok calışıyoruz. Diğer taraftan iki kadın girişimci olarak; kadınların birbirini desteklemesini cok değerli buluyoruz ve aynı zamanda kadınlara hizmet eden bir marka olmasını da istiyoruz. Kurulduğumuz gunden beri ureten kadınlarla bir araya gelerek birbirimizi ciddi anlamda destekliyoruz. Beraber sosyal sorumluluk gerektiren projeler uretiyoruz. Workshoplar duzenliyoruz. Bizi biz yapan ve ayrıştıran da budur bence.
Hicran: 2020 hedeflerimiz arasında workshopları coğaltıp bu sinerjiyi arttırmak istiyoruz. Hem sosyal, hem yeniliğe acık, hem modern, rahat, şık, sosyal kıyafetler ureterek hizmet veren kaliteli bir marka olmak istiyoruz.
Sumeyra: İşin sosyal sorumluluk kısmı gercekten bizim icin cok onemli. Cunku cok kaliteli işler urettiği halde seslerini duyuramadığı icin tanınmayan girişimci kadınlar bu anlamda cok sıkıntı cekebiliyorlar. Girişimci, ureten kadınların birbirini desteklemesini onemsiyoruz. Bir markanın guclu bir şekilde kadınların yanında durması onu değerli kılar diye duşunuyorum.
Koleksiyonlarınızın oluşum surecini anlatır mısınız? Nelerden etkileniyorsunuz? İlham kaynağınız nereden geliyor?
Hicran: Markamızla ihtiyaclara cozum bulmaya calışıyoruz. Bunu yaparken tabiki modadan faydalanıyoruz. Modadan faydalanma noktası ise şoyle gelişiyor. Dunyada neler yapılmış, yılın renkleri nasıl ve ne olarak belirlendi şeklinde trendleri topluyoruz ve bu topladığımız trendleri ihtiyaclarla butunluyoruz. Orneğin bir bayan elbise giyiyorsa abdest almasını zorlaştırdığını biliyoruz bunu kolaylaştırmak icin bu ihtiyaca yonelik olarak pratik cozumler sunuyoruz. Ya da yaka kısmında başortunun acılması sonrası boynun acılmasının verdiği bir stres veya tedirginlik halinin giderilmesi gibi ve bunları ancak tecrube ederseniz cozum uretirsiniz. Bizde tecrubemizi dunya trendleri ile birleştirip pratik , minimal, şık cozumler olarak sunuyoruz. Seyahatler koleksiyon oluşturmanın en onemli yapı taşı benim icin. O yuzden sık sık seyahat edip deneyimleyerek gozlem yapıyorum.
Sumeyra: Bir modelimiz son kullanıcı oncesi bir cok deneme ve testten gecip son anda bile değişikliğe uğrayabiliyor. Doğadan, yaşamdan, dunyanın bize sunduklarından ilham alıyoruz. Ve evet seyahat bize gercekten bir cok detay ile birlikte fikir sunuyor.
İlginc hikayesi olan bir modeliniz veya detayınız var mı?
Hicran: Babamın bir ceketinin arkasında ki bir detayı elbisemizin on kısmına uyarladık ve bu uyarlama adım atılmasında rahat etmesini sağladığı icin en cok tercih edilen modellerimizden oldu.
Kumaş sizin icin ne ifade ediyor?
Hicran: Cok guzel bir kıyafet tasarlıyorsunuz. Belki de dunyanın en guzel tasarımı ama doğru kumaşa uyarlayamadığınız takdirde fiyasko ile sonuclanabilir. Doğru kumaş kadar doğru kumaşın kalitesi de cok onemli. Kumaşın dokunduğu iplikten tutun da ipin veya kumaşın boyasına kadar cok onemli. Kumaş testleri bizim en onemsediğimiz aşamalardır. Bu aşamaları titizlikle yurutuyoruz.
Kumaş model uzerinde bir etkiye sahip mi?
Hicran: Mutlaka, cunku kucuk bir detayın bile hangi kumaşta nasıl duracak bilmeniz lazım. Bu konuda gercekten teknik bilgi yanı sıra tecrube gerekiyor.
Aksesuar tercih ediyor musunuz? Ne sıklıkla kullanıyorsunuz? Aksesuar elbisenin onune gecmesin diye duşunenlerden misiniz?
Hicran: Kumaşa sonradan dahil edilen her şey bizim icin bir aksesuar. Duğmeden, fermuara, telasına kadar. Goze hitap eden aksesuardan bahsedecek olursak elbisenin onune gececek aksesuarları pek tercih etmiyoruz.
Sumeyra: Minimal bir cizgide ilerlediğimiz icin hicbir zaman gosterişli aksesuar kullanmıyoruz. Sınırlı sayıda kullanıyoruz. Sadece şık, kucuk bir detay tercih ediyoruz.
Tasarımlarınızı gece-gunduz diye ayıracak olursak genelde hangi tarz calışıyorsunuz?
Sumeyra: Gunluk ve spor gibi duşunulse de elbiselerimizi farklı yerlerde kullanılacak şekilde tasarlamayı daha cok seviyoruz. Modellerimizin coğunluğunu bir cok kombinle, farklı amaclara yonelik ve farklı zaman dilimlerinde, birbirinden alakasız mekanlarda cok rahat tercih edebilirsiniz. Bu gecişleri ufak, pratik detaylarla gercekleştirebilirsiniz.
Hicran: Sabah giydiğim bir elbise ile okula gidip oradan cıkıp ufak bir değişiklikle bir toplantıya katılıp ardından bir akşam yemeğine gidebiliyorum. QRAS sosyal kadınlara yonelik tasarlandığı icin zamanı olmayan ve birden fazla yerde olması gereken kadınlara pratik cozumlerle şıklık katıyor.
Yeni tasarımlar cıkarırken gecmiş tasarım veya başka tasarımların etkisinde kalıyor musunuz?
Sumeyra: Her koleksiyon bir tecrube. Bir koleksiyonda ki bir urun cok sattıysa bunu değerlendiriyoruz. Hangi ozellik tercih sebebi kıldı diye. Muşteriler cok satanda hangi ozelliği sevdi satmayan modelde neyi sevmedi? Bunları oğrenerek bir sonraki koleksiyonu buna gore cıkarmış oluyoruz. Ebetteki bir onceki calışma bir sonraki icin tecrube oluyor ve etki bırakıyor.
Hicran: gecmiş bir koleksiyonda denizci yaka tercih ettik bu model cok tercih edilince yaka detayını insanların sevdiğini fark edip başka modellerde yakalar geliştirdik. Ve bu yakaları portatif kullandık takıp cıkarabilirler.
QRAS markanızın hızla buyuyup gelişmesi noktasında bir takım tecrubeler edindiniz. Bu tecrubeler size neler kazandırdı?
Sumeyra: Sıfırdan bir marka oluşturmanın hic kolay olmadığını oğrendik.(guluşmeler) Cok emek vermek gerekiyor. Gercekten gece gunduz calıştık. Bir gun ilgilenmezsen geriliyorsun oğrendik.
O zaman şoyle diyebilir miyiz? Başarı hic kimsenin kapısını calıp ben geldim ben artık seninim demiyor.
Sumeyra: Gercekten tırnaklarınız ile kazıyarak tırmanmanız gerekiyor. Bizde oyle yaptık. Cok calıştık. Emek verdik.
Modanın gelişimi takip edilemeyecek hızda gelişip, tuketiliyor maalesef. Moda dunyasının bulunduğu şu anda ki konumunu ve nasıl ilerleyeceğini değerlendirebilir misiniz?
Sumeyra: Uzucu şekilde cılgınca bir tuketim soz konusu. Bu tuketim butun yonleri ile sektoru olumsuz etkiliyor. Sadece maddi kayıp değil, urunler hızla tuketildiği icin kalitesi de duşuk oluyor. Tuketiciler eskisi gibi kaliteye onem verip uzun sure giyerim mantığında değil artık. Sadece bu sezon giyerim duşuncesi ile almış oluyor. Ureticilerde bu talebe cevap vermek icin kaliteyi duşuruyor. Doğaya, cevreye verdiği korkunc zararlara değinmiyorum bile. Dehşet icerisinde izliyorum bu tuketimi. Bu durumda uretici olarak aylarca emek verdiğiniz bir modeli doğru durust sunamıyorsunuz bile. Surekli bir sezonu yetiştirme, koşuşturma, rakiplere yetişme derdinde oluyorsunuz maalesef.
Hicran: Biz bu noktada bir tık şanslıyız cunku QRAS muşterileri gercekten bilincli olarak tuketiyorlar. Kaliteden emin, nerede, nasıl, hangi vadede giyeceğini bilerek tercih ediyor. Karşısına cıkacak urunun ne olduğunun farkında. İnsanlarla kolay iletişim kurabiliyoruz cunku muşterilerimiz iletişime acık. Bir sorun cıksa bile hızlıca cozebiliyoruz cunku muşteri kaliteden emin.
Gecmişte ve gelecekte asla moda dunyasında olmamalı dediğiniz bir detay var mı? Mesela ben asla topuklu ayakkabı olmamalıydı diye duşunuyorum ya siz?
Hicran: Bundan beş yıl once bir balıkcı filesini modada kullanmayı asla duşunmezdim ama son iki yıldır fileyi her yerde gorur oldum. Tarlatan ve korse detayının gecmiş olması cok sevindirici. Sumeyra: Bolero korkunctu. Bir donem inanılmaz modaydı. Allah'tan modası gecti ve umarım hic geri donmez…
Moda dunyasında gelecekte neler olacak? On gorunuz nedir?
Hicran: Yakın gelecekte ozellikle doğa ile ic ice kullanılan kıyafetleri bu yaz cok sık goreceğiz ve bir donem yukselerek devam edecektir. Donuşturulmuş aksesuarlardan modaya uyarlanacak fazlaca detay ile cok sık karşılaşabiliriz. Bir Alman işbirlikcimizin geri donuşturulmuş ipliklerden coraplar urettikleri projelerini ilgiyle dinlemiş ve merak etmiştim. Hatta ornek istedim. Yakında o coraplar test icin elimde olacak ve test etmek icin sabırsızlanıyorum. Bir cok buyuk markanın bu sistemi kullanacağından haberdarız. Bunlar bizi heyecanlandırıyor.
Sumeyra: Dijital yaşam sosyal yaşamımızı cok etkiledi. Kulturler bile fazlasıyla ic ice gecti. Global modanın da birleşeceğini duşunuyorum. Dunyanın bir cok yerinde benzer kıyafetlerin giyilmeye başlandığını gorebilirsiniz. Bu daha da artacaktır ama ote taraftan kulturel ogeler de tekrar işin icine girecektir. Her ne kadar ic ice gecmiş kulturler olsa da kendi kulturunden bir detay aranıyor moda dunyasında. Mesela bizim kulturumuzde etnik desenler yaygın ve bu detay daha cazip daha sıcak gelebiliyor bize. Dunyada da bu boyle olacaktır. Aslında moda akımları sosyal hayatın nasıl şekilleneceği ile ilgili gelişiyor.
Sumeyra hanım bu sorum size.. ozellikle Dijital dunyasında gostermiş olduğunuz başarının temellerinin nerede atıldığını ve nasıl başladığını duşunuyorsunuz?
1990'lı yıllarda abim bilgisayar muhendisliğinde oğrenciyken ve Turkiye'de internet daha cok yeni olduğu donemde antoloji.com'u kurdu. İnsanlar antoloji.com'da sosyalleşiyorlardı. O zamanlar her hangi bir sosyal medya platformu yoktu. O platformda tanışıp evlenen, gruplar oluşturup dışarda sosyalleşen bir cok insan vardı. Daha sonra ortağı ile beraber Bilgiyarışması.com diye bir proje uzerine calıştılar. Geliştirip bu platformu bir yatırımcıya sattılar. Abim kendi payı ile haberler.com domainini alıp bu platformu inşa etti ortağı ise bir BMW aldı ve bu olaydan 7-8 yıl sonra bu ortağı bizim yanımızda işe girip calışmaya başladı. BMW ile işe gidip geliyordu. Boylede bir hikayesi var bu dijital platform başarısının. Boyle başladı abimin başarısı bize etkisi ise 1990'lı yıllarda beraber okuduğumuz donemden sende bilirsin zaten. Kolay kolay kimsenin evinde, hatta coğu iş yerinde bile bilgisayar yokken bizim evde bilgisayar vardı. Abim bu işlere meraklı ve cok ilgiliydi. Bir yandan kendisi gelişirken bize de bilgisayar gondererek gelişmemizi sağladı. O donemde bilgisayar cok kıymetliydi neredeyse bozulmasın diye kullanılmazdı. Abim herkes oğrenecek deyip ustelediği icin bozarız diye korkmadan, kurcalayarak oğrendik. Eğitim almamız icin onumuzu acıp bizleri destekledi. Ve şimdiki başarımızı kesinlikle o zamanlara borcluyuz. Gercekten cok buyuk emek var bu platformdaki işlerimizde. Boyle gecmiş ve altı dolu, bilincli bir ortamda buyuyunce o donemde temeller atılmış oluyor diye duşunuyorum.
Cok keyifli ve samimi bir soyleşi oldu benim icin. Zaman ayırdığınız icin teşekkur ederim. Son olarak neler soylemek istersiniz?
Sumeyra: Bizde cok keyif aldık. Cok samimi, sohbet havasında bir soyleşi oldu. İyi ki geldin.
Hicran: İyi ki geldin. Keyif aldık. Dijital ve tekstilin olduğu farklı bir sohbet oldu.