Diş eti hastalıkları dunyada olduğu gibi ulkemizde de cok sık karşılaşılan sağlık sorunlarının başında geliyor.

Bircok araştırmaya gore ağızdaki curuk ve dişeti hastalıkları vucutta pek cok farklı rahatsızlıklara neden olabiliyor. Kardiyovaskuler hastalıklar acısından da yuksek risk faktoru oluşturan diş ve diş eti hastalıkları kalbe de zarar verebiliyor. Uzmanlar oral enfeksiyona sahip kişilerde, enfeksiyonun gorulmediği bireylere kıyasla daha fazla kalp krizine rastlandığını belirtiyor.



Kalp krizi mi yoksa diş ağrısı mı?



Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Cağdaş Kışlaoğlu toplumumuzda ağız sağlığına gereken onemin verilmediğine dikkat cekiyor. Ağızda oluşan curuğe “diş curuğu deyip” gecmenin yanlış olduğunu vurguluyor. Onemsenmeyen bir diş ağrısı aslında kalp krizi belirtisi olabiliyor. Cunku kalp krizi ağrılarının bir kısmı dişe vuruyor. Hasta aslında kalp krizi gecirirken hissettiği ağrının curuk dişten kaynaklandığını duşunerek hekime gitmek yerine ağrı kesici kullanıyor. İlaclarla ağrıyı gecirmeye calışırken hasta hayatını kaybedebiliyor.



Kalp rahatsızlığı olan kişilerin dişlerinde var olan mikroorganizmalar dental işlem sırasında

vucuda damar yoluyla yayılabiliyor. Bu nedenle hastaların yapılacak işlem oncesinde diş hekimlerini sahip oldukları hastalık konusunda bilgilendirmesi gerekiyor. Bu şekilde dental işlem oncesinde hastaya gerekli tıbbi konsultasyonlar yapılarak koruyucu ilac tedavisi uygulanabiliyor.







Dişeti hastalıklarına dikkat!

Ağız ve diş bakımının doğru yapılmaması, diş ve dişeti hastalıklarına neden olmaktadır. Diş hastalıklarında meydana gelen iltihabi değişiklikler var olan koroner hastalıkların şiddetlenmesine de neden olabilir. Peki diş eti hastalıklarının belirtileri nasıl ortaya cıkıyor? Diş eti hastalıklarının en onemli belirtileri; diş fırcalarken ya da kendiliğinden oluşan diş eti kanamaları, ağızda tat bozukluğu, iltihap kaynaklı kotu ağız kokusu, sallanan dişler, dişler ve diş etlerinde kaşınma hissi olarak one cıkar. Bu şikayetlerle hekime giden hastanın muayenesinde; diş etlerinde kanama, ağızda kotu bir tat veya koku, kırmızı ve şiş diş etleri, soğuk sıcak hassasiyeti olup olmadığına bakılır. Diş ile diş eti arasında meydana gelen ceplerin derinliği, periodontal sond vasıtasıyla olculerek, radyografik bulgularla değerlendirilir ve teşhis konur. Dişeti hastalığının tedavisi mumkundur.

Hekim tarafından uygulanan dişeti tedavisi ile hem dişeti iltihabını, hem de buna bağlı gelişebilecek kalp hastalıkları riskini kontrol altına alabilmek mumkun olmaktadır.

Daha sağlıklı dişler icin bakım onerileri

Dişler fırcalanırken, diş ve diş etlerine paralel hizada dairesel hareketler uygulanmalıdır. Diş fırcalaması esnasında, dişlere veya diş etlerine cok hafif ya da cok kuvvetli baskı yapmaktan kacınılmalıdır. Her 3-4 ayda bir diş fırcası yenilenmelidir.

Diş temizliğinde, diş fırcalarının niteliği ve dişlere olan uygunluğu buyuk onem taşır. Diş fırcasının sapı rahat bir kullanıma imkan vermesi acısından esnek boyunlu olmalıdır. Diş fırcası, cok sert ya da aşırı yumuşak olmamalıdır.

Diş fırcalama işlemi, dil fırcalamayla devam etmelidir. Dilin arka sırtından başlanarak, one doğru fırcalama işlemi yapılmalıdır. Dil fırcalama icin ozel olarak hazırlanmış ve genellikle diş fırcalarının ust, arka kısmında yer alan dil temizleyici başlıklar bu amacla kullanılabilir.

Evde yapılan gunluk bakım diş taşlarının oluşumunu en az seviyede tutmakla beraber, tamamen onleyememektedir. Hekimi tarafından yapılacak işlemle diş fırcası ve diş ipi ile temizlenemeyen bolgelerdeki sertleşmiş diş taşları ortamdan uzaklaştırılır.

Diş ipi mumkunse gunluk yaşamda, diş temizliğinin onemli bir parcası olarak gorulmelidir. Cunku duzenli diş ipi kullanımı, diş fırcalarının ulaşmakta yetersiz kaldığı diş aralarına ulaşarak, gıda artıklarını temizlemektedir. Gıda artıklarının bu yolla duzenli olarak temizlenmesi, diş curuklerinin oluşumunu onemli olcude engellemektedir.

Yılda iki kez diş hekimine gidip genel ağız muayenesi yaptırılmalıdır.

Sigaranın ağızda curuk oluşumu, dişeti hastalıkları, dişlerde sararmaya neden olması dışında kalp ve damar hastalığı riskini arttırdığı icin kullanılmamalıdır.