Soru : Muharrem ayında oruc tutup sevap diye aşure yapıp dağıtıyoruz. Cevremde de bir aşure pişirme yarışıdır başlıyor. Bu bir ibadet midir? Değilse bu konuyu acıklar mısınız?

Cevap : Bazı kaynaklarda aşure gununde bircok onemli olayın vukuu bulduğu rivayet ediliyor. Orneğin, Hz.Adem bu gunde yaratıldı, cennete girdi, tevbesi kabul edildi. Hz. İbrahim doğdu, ateşten kurtuldu. Hz. Musa, Firavunun zulmunden kurtulmuş, Firavun ise helak edilmiştir. Hz. Suleyman’a saltanat bu gunde verilmiş. Hz. Eyyub hastalıktan kurtulmuştur. Ve daha başka rivayetler de var. Kıyametin aşure gunu kopacağı da bildiriliyor bu rivayetlerde. Doğrusunu Allah bilir. Ozellikle Aşure pişirme geleneğinin Hz. Nuh’tan kalan bir sunnet olduğunu kaynaklar yazıyor.

Yani buyuk tufandan sonra gemi karaya oturduğunda, Hz. Nuh kalan erzakla Allah’a şukur etmek maksadıyla tumunu karıştırıp tatlandırarak aşure olarak bildiğimiz tatlı- yiyecek pişirmiş. Tum muminler de bu yemeği- tatlıyı yiyerek kendilerini tufan azabından kurtardığı ve selamete eriştirdiği icin Allah’a hamd etmişlerdir.

Bunun dışında toplumumuzda “kim aşure gununde bir şey tasadduk ederse Allah ona uhud dağı kadar sevap verir ve kıyamet gunu o sevaplar mizana konur” hadisine binaen aşure gununde tasadduk etmek amacıyla da aşure pişirilmektedir. Konu komşuya akrabaya yoksula dağıtılmaktadır.

Ancak Muharrem ayı ve aşure gunu aşure dağıtılmasının bir ibadet olmasıyla alakası yoktur. Aşure tatlısının yapılıp dağıtılması, sadece sadaka mahiyetindedir. Kim sadaka verirse kazanacağı sevap kadar sevabı vardır. Yukarıdaki hadise binaen insanlarımız sadaka olsun diye dağıtmaktadırlar. Muharrem orucunda da Resulullah, Medine’de yaşayan Yahudilerin Hz.Musa’nın firavundan kurtulmasının sevinciyle oruc tuttuklarını oğrenince “biz onlardan daha cok Musa’ya yakınız” deyip, bir gun olan orucu iki gune cıkartarak tuttuğunu biliyoruz. Resulullah onlara sırf muhalefet olsun diye iki gun oruc tutmuş ve faziletinden dolayı tavsiye etmiştir.

Ancak muharremin onuncu gunu olan aşure gununde İslam tarihinde cok onemli bir olay daha olmuştur ki, tarihimizin kimi sıkıntılı donemlerinde bu onemli olay unutturulmaya, halkın bilincinden silinmeye calışılmıştır. Bu olay Resululah’ın torunu Hz. Huseyin’in şehit edilmesidir. Emeviler doneminin başlamasıyla peygamber torunları ablukaya alınıyor. Onlara ceşitli eziyetler yapılıyor, en tabii hakları gaspediliyor ,bu da yetmiyor gibi zalim yonetimleri desteklemedikleri icin katlediliyorlardı.

Tarihimizin en acı sayfaları bu korkunc olay ile başlıyor diyebiliriz. Hz. Huseyin nubuvvet ailesinin guzide ferdi, zalim Yezid’e boyun eğmediği icin katlediliyordu. Emevilerin bu olayın İslam toplumunda ne buyuk tepki yaratacağını bildikleri icin tepkiyi azaltmak, meseleyi gundemden cıkarmak, ve Hz. Huseyin’in kıyamının asıl sebebinin bilinmemesi icin, yukarda saydığımız olayları on plana cekmiş ve işlemişlerdir.

İslam ummetinin peygamber torunlarına yapılanların hesabını soramasınlar diye mevcut zulum yonetimi olan Emeviler, Hz. Huseyinin kıyamı bilinmesin diye o yıllarda bu olayı unutturmaya calışmış, onun yerine halkı meşgul edecek rivayetlerle aşure tatlısı ve dağıtılması ve demin saydığımız olayları kesin bir bilgi diye halka vermişlerdir. O gunlerden itibaren de bir gelenek olarak surdurulmuştur. Yukarıda saydığımız diğer rivayetler doğru olsun veya olmasın bunları kanıtlayacak delillerimiz olmadığından doğrusunu Allah bilir diyor ve susuyoruz.

Ancak aşure gununun onemi tatlı yapılıp dağıtılması olmamalıdır diyoruz. Bizim belki de en cok idrak etmemiz gereken konu Peygamberimizin ailesine yapılanları bilmemiz, ozellikle de Hz. Huseyin’in haklı kıyamının sebeblerini oğrenmemizdir. Bu yıl ki Muharrem ayı ve aşure gunu bu acıdan belki bizleri bilinclendirir. Tarihimizi oğrenmeye teşvik eder. Aksi takdirde bu konuda Allah’ın hesabına muhatap olacağız.

Ha illa da aşure tatlısı yapılacaksa bunun Muharemin onuncu gunu olan aşure gunune denk getirmeden yapmak daha iyi olur kanaatindeyiz. Peygamberimizin torunun katledildiği bir gunde tatlı yiyip dağıtmak pek uygun duşmuyor gibime geliyor. Bu dehşet verici olayın uzerine bir de tatlı yemek olacak şey değildir! Bayram yapar gibi… Ki maalesef Emeviler doneminde tam da bu amacla Hz. Huseyin’in bertaraf edilmesinin sevinciyle aşure yapıp dağıtmalar, devlet eliyle teşvik edilmiştir. Gittikce halkın bilincinden bu meşum olay cıkarılmış ve kesin delili olmayan olaylara indirgenmiştir.

İşte bundan dolayı sevgili gonul dostumuz, Muharrem ayının oneminin farkına varmak, Resulullah’ın sunnetini ihya etmek icin oruc tutulabilinir. Ancak aşure tatlısı icin aynı şeyi soyleyemiyoruz. Aşure dağıtmakla sevap alıyor olabilirsiniz belki ama bunu peygamber torununun oldurulduğu gune denk getirmenin ne faydası olacaktır? Değil fayda belki de Allah katında hesabı da olacaktır.

kaynak:islamsitesi.net
__________________