Gogun ve Yerin Rabb'ine Yemin Olsun ki, O'nu Cok Seviyoruz

Allah Sahit, O'nu Cok Seviyoruz[1]

Hem de cok seviyoruz, evet belki hicbirimiz bir Hubeyb, bir Yasir, bir Saad b. Ebi Vakkas degiliz; ama yine de O’nu canimizi hic dusunmeden verecek kadar cok seviyoruz. Biliyoruz ki o da bizi seviyor. Hic sevmeseydi Arsi Ala’ya cikip yedi kat cennetleri seyran eyledikten sonra aramiza doner miydi? Elbette ki donmezdi. Ama dondu, demek ki seviyor.

Ay ve Gunes Sahit, O'nu Cok Seviyoruz

Biliyoruz ki o da bizi seviyor. Cunku: Hic sevmeseydi: "Her Peygamber'in, mutlaka kabul edilen mustesna bir duasi vardir. Ben, bu istisnai duami, Allah kismet ederse mahser gunu ummetim namina sefaat olarak kullanmak uzere saklamaktayim."[2] der miydi? 'Asla demezdi' dedi, demek ki seviyor.

Agaclarin Yapraklari Sahit, O'nu Cok Seviyoruz

Cunku biliyoruz, O sadece insanlari ve hayvanlari degil, ayni oranda bitkileri de seviyor. Hic sevmeseydi hayvanlari yapraklarini yesin diye, bir agaci sopayla cirpan adama soyle der miydi?: "Biraz agir ol bakalim, agaca vurup, onu kirip dokerek degil, tatlilikla sallayarak yapragini dok!"[3] demezdi. Demis, demek ki hayvanlari ve bitkileri bu kadar buyuk bir sevgiyle seven insan kendisine baglilari da sevecek.

Yagmur Damlalari Sahit, O'nu Cok Seviyoruz

Biliyoruz ki O da bizi seviyor. Cunku Allah ve melekleri O'na salat u selam ediyorlar. Hic sevilmeyen birine salat u selam edilir mi? Elbette ki edilmez. Ama Efendimiz'e ediliyor, demek ki onu seviyorlar. Onlarin sevdiklerini biz de seviyoruz. Cunku onu sevmemizi ve salat ve selam etmemizi bize Cenab-i Hakk emir buyuruyor. "Muhakkak ki Allah ve melekleri Peygambere salÂt ederler. Ey imÂn edenler! Siz de O'na teslimiyetle salÂt ve selÂm getirin." [4]

Gozu Yasli ÂsIklar Sahit, O'nu Cok Seviyoruz

Cunku O da bizi seviyor ve bu yuzden Kur'an-i Kerim, ebeveynlerimize isyan etmememiz, onlara of bile demememiz gerektigini[5] soyle anlatiyor. Efendimiz (sas) de bu konuda su onemli tavsiyelerde bulunuyor: "Allah size, analara isyÂni, kiz cocuklarinin diri diri gomulmesini, (eda edilecek hukuk ve borclarin) eda edilmemesini, (hak edilmedik seylerin de) alinmasini haram kilmistir. Guft u gûyu, (dedikodu) cokca sual sormayi (gereksiz yere), (surada-burada) servet tuketip (israf etmeyi de) kerih gormustur."[6]

"Vakit Vakit Inen Kur'Ân'a Yemin Olsun ki[7] O'nu Cok Seviyoruz

Cunku O da bizi cok seviyor ve bu yuzden dunya durdukca simsIki sarildigimiz surece asla inhirafa dusmeyecek, ezilmeyecegimiz hakikatleri tavsiye ederek soyle buyuruyor: "Size Allah'tan korkmayi tavsiye ediyorum.. ve basinizda bulunan siyahî bir kole dahi olsa, dinleyip itaat etmeyi de. Icinizden omru olanlar, ileride pek cok ihtilaflar gorecektir. Siz, benim ve rasid halifelerin yolunu yol edinin ve bu yolu, azi dislerinizle tutar gibi simsIki tutun. Bid'atlardan ise sakinin. Muhakkak her bid'at dalÂlettir."[8]

Gogun ve Yerin Rabb'ine Yemin Olsun ki,[9] O'nu Cok Seviyoruz

Butun Âlem, butun varlik ve butun kÂinat, kainattaki her zerre, her atom, her atom alti madde ve huceyrat ile kureyvat sahit olsun ki O'nu cok seviyoruz. Ve biliyoruz ki O da bizi seviyor. Hic sevmeseydi bize Allah'in kiyamet gununde kendileriyle konusmayacagi, yuzlerine bakmayacagi ve temiz cikarmayacagi insanlarin durumlarina dusmemiz icin onceden haber verir miydi? "Elbiselerini suruyerek yuruyen, yaptigi iyiligi basa kakan ve malina yalan yeminle revac verip satmaya calisan..."[10] insanlar diyerek bu insanlari bize haber vermis ve onlardan olmamamiz icin bizi uyarmis. Demek ki bizi seviyor.

"Kayan Yildiza Yemin Olsun ki"[11] O'nu Cok Seviyoruz

"Selami aranizda yayin."[12] diyen O, "Komsusu ac iken tok yatan bizden degildir." diyen yine O, imanin yetmis sube oldugunu, bu subelerin en buyugunun kelime-i tevhid, en kucugunun ise yolda insanlari rahatsiz eden bir nesnenin alinip yol kenarina birakilarak rahatsizligi gidermek oldugunu[13] bildiren de yine Efendimiz (sas). Suphesiz O'nun butun toplumun huzur ve guveni icin yaptigi tavsiyeleri yapan mu'min O'nu sevdiginden yapiyor.

Arabasiyla 100 kilometre hizla giden bir mumin aci bir fren yapiyor, arabasini saga cekiyor, kapiyi acip geride kalan bir tas parcasina dogru kosuyor, yanindan hizla gelip gecen arabalarin gecmesini bekledikten sonra egilip o tasi eline alarak yol kenarinda musait bir yere koyuyor. Dilinden Efendimiz (sas) salatu selam ile donup arabasina biniyor. Ve sonra soyle sesleniyor: "Ya Resulallah, ruhum canimla beraber sana kurban olsun. Beni ta 1400 yil otesinden arabanin icerisinde hizla giderken goren sen. Insanlari rahatsiz eden bir tasa bile tahammul edemeyerek onlari rahata kavusturmak icin o tasi almami soyleyen yine sen. Sen bize karsi bu kadar rauf ve rahim ve bizi bu kadar seviyorken, akil, izan ve vicdan tasiyan hangi ruh sana karsi duygusuz ve sevgisiz kalabilir? Sen toplumun en kuvvetli cimentosu, sen alemlerin efendisi, sen basimizin taci, sen gonlumuzun ilacisin. Biz de seni seviyoruz ey Allah'in Resulu hem de cok seviyoruz."

Zamana Yemin Olsun ki[14] O'nu Cok Seviyoruz

O ummetini dunyada iken cok sevdigi gibi ahirette de cok sevecektir. Cunku dunyada ummetini O'nun kadar dusunen ikinci bir insan, ikinci bir peygamber yoktur. Sadece dunyada mi? Elbette ki hayir. Dunyada ummetini cok seven, hicbir seye feda etmeyen, butun kiymetlerin ustunde kiymet veren zatin, otede onlari unutmasi hic mumkun mudur? Evet O essiz Zat (sas) hayatini burada ummetine adadigi gibi, ahirette de, peygamberlerin bile kendi derdine dusecegi anda "Ummetî, ummetî! Allah'im, ummetimi isterim ummetimi!" [15] diyerek bizlere sahip cikacaktir. O Muhammedu'l-emin sifatiyla bilinen sani yuce bir peygamberdir. Burada bu isme layik olan Zat elbette ki otede de bu sifatina yakisir bir tarzda ummetine sahip cikacaktir.

Karanligi Ile Ortaligi Burudugu Zaman Geceye Yemin Olsun ki[16] O'nu Cok Seviyoruz

Cunku biliyoruz ki o sadece bizi degil, butun insanlara oldugu gibi yeryuzunde yaratilan butun varliklari muhabbetle seviyor ve onlari da ustun bir sefkat anlayisiyla bagrina basiyordu. Hic oyle olmasaydi kecisinin sutunu sagan bir sahabiyi gordugunde, "Sagdiginda yavrusu icin de sut birak."[17] diyerek kecinin yavrusunu keciden daha fazla dusunur muydu? Dusunmezdi. Dusunmus, demek ki bir keci yavrusunun sutunu dusunecek kadar sefkatli olan bir buyuk zat kendisine dayanip guvenenleri de hicbir zaman unutmayacaktir.

Evet, sevgi bir iddiadir, iddia da ise her zaman kolaydir. Zor olan bu iddiayi ispatlayabilmektir. Herkes sevdigini iddia eder, oysa tarih iddia sahiplerini degil, bu iddialarini ispatlayanlari hayirla yÂd eder.

Onu sevmek: O'nu kayitsiz sartsiz sevmek ve O'na gonul vermek, O'nun ugruna verilmesini gerekeni bir an bile suphesiz verebilmektir. Ne mutlu O’nu hakkiyla taniyip, layikiyla O’na uymaya calisanlara.

Butun Allah Dostlari Sahit Seni Cok Seviyoruz

Cunku: “Sen Yuce Yaratici’nin butun kÂinatlara esi-menendi bulunmayan bir armaganisin; mesajin ve ogretilerin de O’nun emanetidir. Bunu boyle bilenler Seni her zaman canlarindan aziz saydi ve omur boyu Sana karsi hep medyuniyet solukladilar; solukladi ve vefalarinin karsiligini da kat kat buldular.

Ne benim ne de baskalarinin Senden af dilemeye yuzumuz yok; ama kereminin enginliginde de hic supheye dusmedik. Ufkumuzun karardigi, her yani hazanin sardigi, yollarin yikilip koprulerin harap oldugu durumlarda bile gozlerimiz izlerini takipten hicbir zaman dûr olmadi. “Azîzim, rehberim, pîrim, efendim, sem’-i tÂbÂnim / Ziya-i himmetimdir her iki Âlemde devrÂnim / Benimle muttefiktir bu recÂda cumle ihvanim.” (KetencizÂde) deyip Sana karsi vefa ve sadakatimizi seslendirmeye calistik. Eksigimiz, kusurumuz hadsizdi; ama yine de Senin engin musamahan yaninda deryada damla kalirdi.”[18]

Oyle ise gel;

-----------------------------------------------------------------------

[1] Fetih, 28
[2] Buhari, Da'avat 1, Tevhid 31; Muslim, Iman 334
[3] Usdu'l-Gabe, 3:276
[4] AhzÂb /56
[5] Isra, 14
[6] Buhari, Istikraz 19; Edeb 6; Muslim, Akdiye 12
[7] Vakia, 75
[8] Tirmizi, Ilim, 16
[9] ZÂriyÂt, 23
[10] Muslim, Iman, 171-174; Tirmizi, Buyu’ 5; Ebu Davud, Libas, 25
[11] Buhari, Edeb, 96; Muslim, Birr, 165
[12] Muslim, Iman 93
[13] BuhÂrî, Iman 3; Muslim, Iman 57-38
[14] Asr, 1
[15] Ebu AvÂne, Musned, 1:158
[16] Leyl, 1
[17] Mecmua'z-Zevaid, 8:196
[18] M. Fethullah Gulen, Sizinti, Mart 2006, Cilt 28, Sayi 326
__________________