Aydın'ın Nazilli ilcesinde, evi terk eden eşi Tulin Duran'ın (47), ağabeyleriyle yaşadığı evi basıp, 2 pompalı tufek ile ateş acarak, 5 kişiyi olduren, 4 kişiyi de yaralayan tutuklu sanık Mustafa Duran'ın (50) yargılanmasına Nazilli Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. 5 kez muebbet, 4 kez de 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Mustafa Duran ifadesinde, "Yazın ayrı, kışın ayrı bir kişiliğim var. Ozellikle sıcak aylarda, icine cin kacmış gibi oluyorum. Kısa sure sonra pişman olup, ozur diliyorum. Gayem evliliğimi sıkıntıya sokan ve bu duruma gelmemize neden olan Bekir'i oldurmekti" dedi. Mahkeme heyeti, Duran'ın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi.
Nazilli'de, Tulin Duran iddiaya gore, 1,5 yıl once annesinden miras kalan evin tapusunu, ağabeyi Birol Karakılıc'a (49) devredip, bankadan 62 bin TL kredi cektirdi. Krediyle de Hurriyet Caddesi'nde depo kiralayıp, dayanıklı plastik mutfak eşyaları satışı işine başladı. Galericilik yaparken iflas eden ardından da bir firmada pazarlamacı olarak işe giren Tulin Duran'ın eşi Mustafa Duran da para verip, mutfak eşyaları işine ortak oldu. Birlikte calışan cift arasında bir sure sonra anlaşmazlık cıktı. Tulin Duran, daha sonradan Duran olan soyadını değiştiren kızı Tuğce Karakılıc'ı (25) da alıp ağabeylerinin yaşadığı, olen annesine ait İstiklal Mahallesi'ndeki mustakil eve yerleşti ve Mustafa Duran'a boşanma davası actı.
[h=3]POMPALI TUFEKLERLE DEHŞET SACTI[/h] Eşinin boşanma davası actığını oğrenen Mustafa Duran, 20 Temmuz 2018'de saat 20.30 sıralarında, 09 RG 745 plakalı hafif ticari aracıyla, eşi ve kayınbiraderlerinin yaşadığı eve geldi. Aracını evin yakınına park eden Duran, arka koltuktaki 2 pompalı tufeği alıp, evi bastı. Bahcede yemek yiyen eşi Tulin Duran, kızı Tuğce Karakılıc, kayınbiraderleri Birol Karakılıc (50) ve Bekir Cihan Karakılıc (45), eşleri Serpil Karakılıc (43) ve Emine Ozlem Karakılıc (45) ile yeğen Şukran Karakılıc (25) ve komşular Filiz Kahya (38) ile Mehmet Kahya'ya (41) rastgele ateş acıp, kactı. Birol Karakılıc, Bekir Cihan Karakılıc, Emine Ozlem Karakılıc ile Filiz Kahya ve Mehmet Kahya yaşamını yitirdi. Tulin Duran ve kızının aralarında bulunduğu 4 kişi ise yaralandı. Mustafa Duran ertesi sabah, Nazilli Emniyet Mudurluğu'ne gidip, teslim oldu. Sevk edildiği adliyede cıkarıldığı mahkemece tutuklanan Duran hakkında, 'tasarlayarak oldurme' ve 'akrabayı kasten oldurme suclarından' 5 kez ağırlaştırımış muebbet hapis, 'eşini oldurmeye teşebbus' ve 'silahla yaralama' suclarından 4 kez 13 yıldan 20 yıla kadar hapis istemiyle Nazilli Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava acıldı. 11 Ekim 2019'da gorulmeye başlanan davanın ilk duruşmasında Duran, susma hakkını kullandı. Davanın 2'nci duruşması ise 20 Aralık Cuma gunu goruldu. Duruşmaya tutuklu sanık Mustafa Duran, muştekiler Ayşe Avdan, Guner Kahya, Serpil Karakılıc, Şukran Karakılıc ve Yusuf Karakılıc ile tanıklar Kadriye Erturk, Tuğce Erturk ve Emine Erturk ile tarafların avukatları katıldı.
[h=3]"İCİNE CİN KACMIŞ GİBİ OLUYORUM"[/h] Sanık Mustafa Duran, bu defa ifadesini verdi. Duran, ifadesinde babasını kastederek, "Ben de onun gibi asabiyim. Yazın ayrı, kışın ayrı bir kişiliğim var. Ozellikle sıcak aylarda, hani filmlerde derler ya 'İcine şeytan kacmış'. İşte, ben de yaz aylarında icine cin kacmış gibi oluyorum. Tabii kendim de yaptıklarımdan mutsuz oluyor, kısa sure sonra pişman olup, ozur diliyorum. Olay gunu deponun onune geldiğimde kapıyı acamadım ve kepengin kırılmış olduğunu fark ettim. Aralıktan kız kardeşim iceri girdi ve sert plastik mutfak eşyalarının olmadığını soyledi. Kız kardeşimle kaynım Birol'un evine gittik. Zile bastım aşağıya inmesini soyledim. Ancak, inmedi. Daha sonra bahce tarafına gectik. Kamyonda sert plastik mutfak malzemeleri olduğunu gorduk. bahcede 2 kamyon dolusu kadar bu malzemelerden vardı. Polise gidip, şikayetci olduk. O benden şikayetci oldu. Ben de kendimden" dedi.
[h=3]"EVE GİRMEYİNCE COK SİNİRLENDİM, EV BENİM KIRMIZI CİZGİM"[/h] Duran, ifadesini şoyle surdurdu:
"Depoda zeytinyağlarım vardı. Onlar da calınmasın diye Direcik'teki annemin evine goturdum. Tek başıma yuklediğim icin ustum başım yağ icindeydi. Uzerimi değiştirmek ve banyo etmek icin eve gittim ancak kapıyı acamadım. Evin kilidinin değiştirildiğini fark ettim. Kendim cok zor şartlar altında kazanarak aldığım eve giremeyince cok sinirlendim. O ev, benim kırmızı cizgim gibiydi. Otomobilime binip, yola cıktım. Yolda, doktorun verdiği ilaclardan 4-5 tane kalmıştı hepsini ictim. Yola cıktım ama nereye gittiğimi bilmiyordum. Atca'ya geldiğimi fark ettim. Mehmet Kızılaslan, Atca'da oturuyordu onun yanına gectim. Kendisi yoktu. Aradım, eve doğru geldiğini belirtti. 'Anahtarın yerini biliyorsun, al, gir iceri' dedi. Ancak, girmeyip, kapının onunde kendisini beklerken Filiz Kahya'nın Facebook sayfasına baktım. Orada paylaştıkları fotoğrafta, coşkularını gordum. Bir hareket yapmışlar ve bu hareketi ustume alındım. Bu sırada Mehmet geldi. Eve girdim ve hemen yuzumu yıkadım. Kendisi ile karpuz yedik, daha sonra ve gideceğimi soyleyip, oradan ayrıldım. Kayınvalidemin evinin oradan gecerken yavaşladım ve oradaki curcunayı gordum. Herkes oradaydı. İsabeyli'deki kahvehanenin olduğu yerden geri donuş yaptım. Olay yerinin dibindeki balıkcı lokantasının bulunduğu yere gelince otomobili durdurdum. Otomobilin icinde Direcik'te bir cobandan aldığım iki otomatik tufek vardı, onları doldurdum."
[h=3]"HEDEFLERİMDE BEKİR'İ OLDURMEK VARDI"[/h] "Gayem evliliğimi sıkıntıya sokan ve bu duruma gelmemize neden olan Bekir'i oldurmekti" diyen Duran ifadesine şoyle devam etti:
"Bunu zaten herkese soylemiştim. Kapının onunde eğer Bekir olsaydı 2 el ateş edip gidecektim. Evin girişini komple kapatmışlardı. Gececek bir yer yoktu. İceri girince kimsenin suratını gormedim. Mehmet Kahya'yı tişortunden tanıtım. Hic aklımda yokken Mehmet Kahya'ya orada ateş ettim. Eşi olan Filiz Kınık Kahya ayakta dolaşıyordu, en uzakta o vardı. Ona da ateş ettim. İlk kez onun yuzunu gordum. Bu arada bulunduğum yerden hic kimsenin yuzu gorunmuyordu. Yanıma bir anda kucuk kaynım Birol geldi ve tufeğin namlusundan tuttu. Birol, 'Ağabey yapma' diye bağırıyordu, iki uc kez tufeği cekmeye calıştım. Ancak, başaramayınca, iki elimle birden cektim. Bu sırada tufek bir anda ateş aldı ve Birol bir karış mesafeden vuruldu. Birol yere yatıp kaldı. Bekir'i aradım ancak yoktu. Sesi geliyordu ve sesin olduğu yone doğru birkac el ateş ettim. Sonra baktığımda, Bekir başının uzerinde bir sandalye ile uzerime doğru bana vurmak icin geliyordu. O anda onun da yuzunu gordum ve ona kızgınlığımdan dolayı 3 el ateş ettim. Bekir'in duştuğunu gorunce dondum gittim. Kızım, eşim ve diğerlerinin yaralandığını gormedim. Oradan hızlı bir şekilde ayrıldım. Olay yerinde ateş ederken 1-2 kişi haric kimseyi gormedim. Halil Utku Kahya'yı da gormedim. Halil Utku Kahya, karşıma cıkıp, 'Beni neden annesiz, babasız bıraktın?' dese, cevap verebilirim ama Ozlem'in cocukları bana sorsa hicbir cevap veremem. İceride 1 yıldır bunun cevabını ben de bulamadım. Olayda kac el ateş ettiğimi bilmiyorum."
[h=3]"SUREKLİ PSİKOLOJİK BASKI VE ŞİDDET GORDUM"[/h] Tanık olarak dinlenen Tulin Duran ise ifadesinde, evlendikleri gunden bu yana, eşi Mustafa Duran'dan surekli olarak psikolojik baskı ve şiddet gorduğunu belirtip, "Mustafa, baskın bir karakterdi. Bana, 'Boşanamazsın' diyordu. Ben kendisinden daha once boşanmak istediğimi soylediğimde beni bağ evine goturup darbetti. Başıma tufek dayayıp 'Seni de oldurur, kendimi de oldururum' dedi. Bundan dolayı cok korkuyordum. Plastik mutfak eşyaları işine kendi harclıklarım ve kazandığım paralarla başladım. Yavaş yavaş işler guzel gidince işi buyutmek icin annem ve ağabeyimden borc alarak geliştirdim. Kızıma arabayı işlerden kazandığım parayla 15 bin TL'ye aldım. Bundan kendisinin haberi vardı. Kızımın okul masraflarını da ben karşılıyordum. Kızımın son otomobilini de o arabanın satılan parası ve annemden kalan 80 bin TL'lik mirası ekleyerek aldık. Bayram gunu, gece beni evden kovarken, 'Herkesi oldururum, 5-6 kişiyi senle beraber gonderirim' diye tehdit etti. Ozlem Tokel ve Mehmet Kızılaslan ile bize haber gondererek 'Eve gelsin, yoksa oldururuz' diye tehditlerde bulundu. Biz de bunun uzerine şikayette bulunduk" dedi.
[h=3]"AĞABEYLERİNİ OLDURURUM, VEBALİ SANA KALIR"[/h] "Ev bize tahsis edilmesine rağmen giremiyorduk" diyen Tulin Duran ifadesine şoyle devam etti:
"Kızımla Kuşadası'na arkadaşlarının evine gittik. Beni once Mujdat Duran daha sonra Mehmet Kızılaslan aradı ve kendimize dikkat etmemiz gerektiğini, eve donmemiz gerektiğini soyleyerek baskı yaptı. Daha sonra Mustafa beni aradı, "Ağabeylerini oldururum, vebali senin ustune olur' dedi. Ancak ben yine donmedim. Yaşamamızı devam ettirmek icin calışmam gerekiyordu, depoya gidip cilingirle kapıyı acıp, eşyalarımı aldım. Kendisine ait yağları orada bıraktım. Ertesi gun bahce evimize 2 polisle geldi. Biz evraklarımızı sunduk, faturalarımızı gosterdik. Kendisi polislerin yanında ağabeyimi tehdit etti. Polislerin yanında 'Sizin suyunuz iyice ısındı' dedi. Ağabeyim polislere Mustafa'nın uzaklaştırma kararı olduğunu soyleyerek şikayetci oldu. İfademiz sırasında polisler evin bana tahsis edildiğini, girebileceğimi soyledi. Polislerin onerisi ile evin kilidini değiştirdim ama eve gitmedim. Beni arayarak oldureceğini soyledi ama bunu yapacağını duşunmuyordum. Yıllarca bana işkence yaptı ama son olarak bunu yapacağına inanamıyordum. Kendisinden şikayetciyim. Adaletinize sığınıyorum."
Mustafa Duran'ın soyadını değiştiren kızı Tuğcenur Karakılıc [h=3]"BABAMI HİC SEVMEDİM"[/h] Tuğcenur Karakılıc ise 'Duran olan soyadını değiştirdiğini belirtip, "Mustafa Duran, babam olur. Ancak, kucuklukten bu yana ben onu hic sevmedim. Surekli anneme şiddet uygulardı. Beni de dovmek istediğinde ise annem araya girer, beni korurdu. Olaydan once annem KKTC'ye benim yanıma gelmişti. Bana evi terk ettiğini, boşanmak istediğini ancak babamın surekli tehdit ettiğini ve dayımları oldurmek istediğini soyledi. Annemle birlikte bir hafta sonra Nazilli'ye donduk. Uzun zamandır babamla konuşmuyordum. Cunku, aradığımda yuzume surekli olarak telefonu kapatıyordu. KKTC'den onunce dayımın evine gittik. Gecimimizi sağlamak icin, annemin emekleriyle almış olduğu, beni okuturken kazandığı eşyaları almak icin depoya gittik. Depodaki eşyaları aldıktan sonra ertesi gun de evin kilidini değiştirdik ama evde kalmayıp bahce evine yemeğe gittik. Divanda oturarak yemek yediğim sırada babam iceri girerek hepimize doğru ateş etti. Ben de yaralandım. Daha sonra bir sure komada kaldım. O gece silah sesinden başka bir şey duymadım" dedi.
[h=3]TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ[/h] Muştekiler Ayşe Avdan, Guner Kahya, Serpil Karakılıc, Şukran Karakılıc ve Yusuf Karakılıc olay gecesini anlatırken, sanık Mustafa Duran'dan şikayetci olduklarını dile getirdi. Tanıklar Kadriye Erturk, Tuğce Erturk ve Emine Erturk ise Kuşadası'nda tanık oldukları telefon konuşmasını anlatarak Mustafa Duran'ın tehdit iceren sozlerini anlattı. Tulin Duran'ın yaşadığı panik ve korkuyu anlatan Erturk Ailesi, aile dostları oldukları Tulin Duran'ın şiddet mağduru olduğunu bildiklerini ifade etti.
Mustafa Duran'ın eşi Tulin Duran Sanık, muşteki ve tanık ifadelerinin dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, sanık Mustafa Duran'ın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi.
Mahkeme heyeti ayrıca, duruşmaya gelmeyen 5 tanığın bir sonraki duruşmaya polis zoruyla getirilmelerine, 3 yeni tanık icin muzekkere yazılmasına ve sanık avukatı Mehmet Erşan Esen tarafından suc unsurlarının tespiti amacıyla olay mahallinde 31 Ocak 2020 gunu keşif yapılması talebini de kabul etti.
Kaynak: DHA