2020 yılı asgari ucret goruşmeleri aralık ayı itibari ile başladı. Yaklaşık 7 milyon calışan goruşmelerden cıkacak sonucu beklerken Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan asgari ucretle ilgili acıklama geldi. Erdoğan, "Geldikleri noktayı gorelim, inşallah jestimizi yaparız" dedi.
İsvicre ve Malezya temaslarını tamamlayarak dun yurda donen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuala Lumpur'dan ayrılmadan once medya yoneticilerinin sorularını cevaplandırdı.
[h=3]"TARAFLARI MEMNUN EDECEK BİR ADIMI ATARIZ"[/h] Asgari ucret konusunda hep hassas oldunuz. Şimdi hukumet-işci- işveren kesimleri son tur goruşmelere başladı. Ama bu konuda genellikle hep sizden bir son jest beklenir. Asgari ucret konusunda mujdeniz olacak mı?
İnşallah jestimizi yaparız da burada yapmayalım daha. Şu anda Aile, Calışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımız yaptıkları calışmaları doner donmez bize bir getirsinler. Bakalım son geldikleri nokta nedir, onu da bir kendilerinden gorelim. İnşallah, tarafları memnun edecek bir adımı atarız.
[h=3]IRAK'A, SURİYE'YE GİRENLER "ORADA NE İŞİMİZ VAR?" DEDİ Mİ[/h] Kuala Lumpur Zirvesi'nde liderlerle Libya ve Suriye meselesine ilişkin atılabilecek ortak adımlar ve iş birliği imkanları da gundeme geldi mi?
Bu konuyu aramızda ele aldık. Bu dortlu ekip bundan sonraki surecte bu işi sahiplenir, kararlı bir şekilde tutarsa somut neticeler alınabilir. Orneğin Libya ve Suriye şu anda onumuzde. Libya'da biz şu anda nasıl bir rol ustleniyorsak, Suriye'de nasıl bir rol ustlendiysek bundan sonraki surecte de buna benzer rolleri birlikte ustlenmenin kararlılığını ortaya koyacağız. Yani nemelazımcılığın olmadığı, "bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılığın" olmadığı bir sureci devam ettireceğiz. Koalisyon gucleri adı altında Irak'a girdiler mi? Girdiler… Suriye'ye girdiler mi? Girdiler… Yani 'Bizim ne işimiz var orada?' diyorlar mı? Demiyorlar… Aynı şekilde Libya'da Mısır'ın ne işi var? Libya'da Abu Dabi yonetiminin ne işi var? Gelip oraya girdiler mi? Girdiler… Ve biliyorsunuz Hafter meşru bir siyasetci değil, adam gayrimeşru. Ona meşruiyet kazandırmanın gayreti icinde olanlar var. Serrac ise meşru bir lider, meşru bir temsilci. Onu ise yok farz etmenin gayreti icerisine giriyorlar. Peki bunun icinde kimler var? Mısır var, Abu Dabi var, Fransa var, hatta İtalya var. Şimdi maalesef Rusya'nın da kendisi gorunmese de bakıyorsunuz oluşturduğu bir şirket var.
Biliyorsunuz Amerika'nın buna benzer şirketleri coktur… Libya'da, Wagner denilen kuruluş vasıtasıyla bunlar adeta Hafter'in paralı askerleri olarak onun yanında gorev yapıyorlar… Boyle bir durum soz konusu ve butun bunlar karşısında tabi ki bizim seyirci kalmamız doğru değil. Biz de elimizden geleni şu ana kadar yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz.
[h=3]LİBYALI AKADEMİSYEN "BİZİ YALNIZ BIRAKMADINIZ" DEDİ[/h] Gecenlerde bir toplantıdaydık. Libyalı bir akademisyen yanıma geldi. Baktım adam hem dua hem de teşekkur ediyor. 'Bizi orada yalnız bırakmadınız, bizi orada sahiplendiniz. Eğer bizi yalnız bıraksaydınız, işte burada şu anda ozellikle Fransızlar, bir yanında Mısır, obur tarafta Birleşik Arap Emirlikleri ciddi manada bize sıkıntı vereceklerdi' dedi. Biz de hamd ettik; demek ki her ne kadar Turkiye'nin icinde ana muhalefet bu işlere karşı cok farklı bir gorunum sergiliyorsa da bu işin kadir kıymetini bilen de var.
[h=3]"ABD'YE KARŞI BİZ DE KENDİ YAPTIRIMLARIMIZI UYGULARIZ"[/h] ABD'de senatonun iki kanadı da savunma butcesini onayladı. Turkiye'yi ilgilendiren tarafları var. F35 programı ki Turkiye bu programın ortağı, F35 ucaklarının ABD tarafından satılmamasına yonelik. Keza Guney Kıbrıs Rum Yonetimi'ne yonelik silah ambargosunun kaldırılması onerisi var. Turkiye Dışişleri Bakanlığı yaptığı acıklamada 'Gerekli tedbirleri alırız' ifadesini kullandı. Sizin yorumunuz ne olur? Tedbirler ne? Bir de Trump'ın azil sureci soz konusu. Bu durum iki ulke ilişkilerine nasıl yansır?
Dışişleri Bakanlığımızın yapmış olduğu acıklama bizim acıklamamızdır. S400 olsun, F35'lerle ilgili adımlar olsun, bunlar bitmiş işler. Biz bu işi bitirmişiz. Bunu kac kere soyledik. Şimdi bir de utanmadan sıkılmadan Turk Akım ile ilgili "buna yaptırım uygularız" diyorlar. Bu, tam manasıyla haklarımıza tecavuzdur. Butun bunlara karşı tabi ki bizim de yaptırımlarımız olacaktır. Yani biz eli kolu bağlı duracak bir millet değiliz. Hep soyluyorum "Biz kabile devleti değiliz." Burası Turkiye… Tarihiyle her şeyiyle bizim bir farklılığımız var. Dolayısıyla da bu konu ile ilgili biz de kendi yaptırımlarımızı kesinlikle uygulamaya sokarız.Şu anda ABD Kongresi'nde azille ilgili konular olabilir. Bizim de kendimize has, ic siyasette, dış siyasette uğraştığımız bircok konularımız var…
[h=3]"CHP'NİN MİLLİYETCİLİĞİNE, HALKCILIĞINA BAKMAYIN"[/h] Uc muhalefet partisi Meclis dışişleri komisyonunda Libya ile varılan mutabakata red oyu verdi. Hatta CHP grup başkanvekili biraz daha ileri giderek Hafter'in sekuler olduğu, dolayısıyla daha makul olduğu ama BM'nin tanıdığı mutabakat hukumetinin -onların tabiri ile- cihatcı olduğu ve sizin de ideolojik yakınlığınız sebebiyle bu girişimde bulunduğunuz gibi bir acıklama yaptı. Değerlendirmenizi almak isterim.
Halk Partisinin takındığı tavırlar, yanına kimleri aldığı, kimlerle beraber nasıl hareket ettiği malum. Orneğin bu konuda bile sıkıştı, "halka nasıl izah edeceğiz?" diye. Kalktılar ilk gun "oyle mi boyle mi" derken olumlu adım attılar. Daha sonra HDP o olumlu tavrını geri cekti ama o bir defa adımı atmıştı. Halk Partisi olsun, İyi Parti olsun, onlarla bir yere varmak mumkun olur mu? Bunlar kim legaldir, kim illegaldir, kim Turkiye dostudur, kim değildir, bunları bilecek capta değiller. Cunku Cumhuriyet Halk Partisi'nin boyle bir derdi yok. Turkiye'nin menfaatleri neyi gerektirir, yerli olmak nedir, milli olmak nedir? Yani bunun 6 okunun icindeki milliyetciliğe, halkcılığa falan bakmayın. Onların hepsi hikÂye. Hicbir zaman onlar bunun gereğini yerine getirmediler, getiremezler. Bu işler, oyle lafla olmuyor. Karikaturize edilmiş olan oklarla olmuyor. Butun mesele bunu ruhen yaşamak. Ruhen yaşayamazsanız zaten bir yere de varamazsınız. Bu millet de sizi zaten bir yere temsilci olarak koymaz. Olay bu.
[h=3]"FAİZ 2020'DE TEK HANEYE DUŞECEK"[/h] Ekonomiye dair 2020 yılı icin durum değerlendirmesi alabilir miyiz? Son ceyrek itibariyle ekonomide gostergeler son derece pozitif. Son donemde, Amerikan yaptırımları tekrar devreye girer mi? Girerse ekonomide yeniden bir kırılganlık oluşturabilir mi? Endişeli senaryolar dile getiriliyor. Bu konuyla ilgili tedbir hazırlığı var mı? Bir de faizde tek hane hedefi vurgulamıştınız. O noktada 2020 icinde nasıl bir takvim ortaya koyuyorsunuz?
2020 icinde inşallah tek haneliye gidiyoruz. Tek haneliye gidiş zaten olumlu gelişmelerin alametidir. Turkiye şu anda zaten faiz ve enflasyondaki gelişmeleri ile bu toparlanmaların neticelerini almaya başladı. Faiz bu şekilde duşunce şu anda yatırımlar da artmaya başladı. Gerek kamu bankaları, gerekse ozel bankalar kredi musluklarını girişimciye acıyorlar, acmaya devam ediyorlar. İnşallah 2020 yatırımlarda da Turkiye'nin sıcrama yılı olacak. Bundan eminim. Tum bunlarla beraber şunu da goreceğiz; uluslararası girişimciler, yatırımcılar inşallah ulkemize yeniden gelmeye başlayacaklar. Bu yatırımlarla beraber Turkiye'nin yeniden yatırımın arttığı donemleri yakalayacağına inanıyorum. Bu konuda hic endişem yok. Şu anda zaten ekonomideki gelişmeleri gayet emin gayet guzel bir şekilde takip ediyoruz. Elhamdulillah sıkıntılar buyuk oranda aşılmış vaziyette. Şu anda asgari ucretle ilgili calışmalar da suratle bitirilecek. Onlar da bitirildikten sonra zaten 2020 cok daha parlak bir yıl olacak. Bundan hic endişe etmeyin. Biz bunların coğunu aştık.
[h=3]"SİMİT SARAYI KONUSUNU ARKADAŞLARIMDAN OĞRENDİM"[/h] Simit Sarayı konusunda gelen tepki diye bir şey ben duymadım. Tam aksine boyle bir şeyin olduğunu bana arkadaşlarım iletince hemen Ziraat Bankası Genel Muduru arkadaşımıza konuyu sordum. Onlar "Boyle bir durum soz konusu oldu ama bizim boyle bir kararımız yok" dedi ve bu konuda olumlu yaklaşmadığını da soyledi, iş kapandı.
[h=4]Haber Videosu[/h]: Son dakika: Erdoğan'dan asgari ucret goruşmeleriyle ilgili ilk acıklama: Jestimizi yaparız