Her insan icin bir omur bicilmiştir. O an gelince olum olayı olur. Hic bir olum ani olmaz veya vakitsiz oldu, daha gencti denmez. Olum ne zaman olursa olsun, ne şekilde olursa olsun, Azrail’in son gelişidir.

Ecel ne one alınır nede geri bırakılır. Kimse kimseye omurde veremez.

Kişinin olum zamanı da onemli değildir. Cuma gunu oldu. Kadir gecesinde oldu. Ne mubarek insanmış. İyi de tanınmazdı ama Allah’ın sevgili kuluymuş denmez.

Omur ne zaman biterse, insan o zaman emaneti teslim eder.

Olumun zamanının şeklinin tartışılması yerine hayatı dolu dolu yaşamak, ahiret hazırlığı yapmaktır. Boşmu gitti, dolumu gitti, onemli olan budur. İmanlımı gitti imansız mı gitti mesele budur.

Birde cenaze merasiminin kalabalık olup olmaması, mezar toprağının artıp artmaması, insanları meşgul ediyor.

Falanın yanına yakınına gomuldu, konuşmaları oluyor.

Bu durumlara gore cennetlik, cehennemlik yorumları yapılıyor, Bunlar yanlış.

Ayrıca acı cekerek, sıkıntılı olumu de kotuye yorumlamamak gerekir.

Abdul Kadir Geylani Hazretleri son anda biraz sıkıntı ceker. kotuye yorumlayanlar olur. Talebelerinden biride bu duruma cok uzulmuştur.

Bir gece hocasını ruyasında gorur ve sorar:

– Hocam son andaki sıkıntın neydi? Hocası:

– Azıcık bir gunahım varmış melekler: ‘‘Biraz sıkıntı verelim de ondan da kurtulsun’’ dediler. Cevabını verir.

Omer bin Abdulaziz hocasını son anından yuzunu kıbleye cevirmek ister. Hocası ona:

– Ben hayatımda yuzumu kıbleye cevirmediysem olurken veya mezarda yuzumu kıbleye cevirseniz bana ne faydası olur? der.

Olum istenir mi? Arzu edilir mi?

Olum arzulanmaz. Ne olursa olsun insan yaşamanın yollarını aramalıdır.

Bir kotuluğe bulaşmış ise duzelip tovbe etmek yoluna gitmelidir. Eğer iyi bir hayat yaşıyorsa iyiliklerini arttırmalıdır.

Hayatta her şey bir imtihandır. Hayatın acılarına katlanamayıp hayatına son veren, buyuk suc işlemiş olur. Başkalarına da kotu ornek olmuş olur. Yani kotu cığır acmış olur.

Canı Allah verir Allah alır.

Adam canından bezmiş sırtındaki yuku indirip derki: ‘‘Ya Rabbi canımı al artık’’ Azrail’i karşısında gorunce de: ‘‘Yukumu kaldırmada yardım et de gideyim’’ der.

Olumu arzulamak İslam inancına gore suctur. Cenab-ı Allah Kur’an’da: ‘‘Olumu temenni etmeyeniz’’ buyurur.

Peygamber (as) da:

– ‘‘Sizden biriniz olumu temenni etmesin zira olunce ameli kesilir. Mu’minin yaşaması hayrını arttırır.’’ (R.Salihın:587)

– ‘‘Sizden biri hastalığından dolayı olumu istemesin. Şoyle desin: ‘‘Allah’ım, yaşamam benim icin hayırlı ise beni yaşat. Olmek benim icin hayırlı ise beni oldur.’’ (V.Zuhayli İslam Fıkhı Ans:3/13)

Olum istenmez. Allah’tan hayırlı omur istenir. İnsan olumu istese de vakti saati gelmediyse olmez. (A’raf:34 + Munafıkın:11)

Onemli bir husus da ecel onun bunun elinde aranmamalıdır. Falan beni oldurecek’’ veya Falan beni olumden kurtardı’’ demek yanlış olur.

Kur’an’da: ‘‘Hic kimse yoktur ki; olumu Allah’ın iznine bağlı olmasın. Olum belli bir sureye gore yazılmıştır.’’ (Al-i İmran:145) buyrulur.

‘‘Şoyle olsaydı, olmezdi’’ demek doğru değildir. Birde birileri icin olunu goreyim, geber bedduası İslam inancıyla bağdaşmaz.

İnsan nasıl olsa eninde sonunda olecek olumu temenni değil, hayatı guzelleştirmek gaye olmalı.

Temelin arkadaşı olecek biraz teselli et demişler.

– ‘‘Hic uzulme nasıl olsa oleceksin’’ demiş.

Araştırmacı Yazar
Mustafa OSELMİŞ

__________________