Hanefi mezhebine gore 3 kişi, şafi mezhebine gore 40 kişi olunca Cuma namazı kılınabilir.

Ebu Hureyra (ra) Bahreyn’den Hz. Omer’e:

– “Burada Cuma namazı kılacakmıyız?” diye sorar. Hz. Omer’in cevabı:

– “Nerede olursanız olun, Cuma namazı kılın”. olmuştur.

Cuma namazı kılınacak yer icin sorumlulardan izin alınır.

Eğer Cuma namazı kıldıracak hicbir kimse yoksa oğle namazı kılınır.

Başlangıcta Hz. Peygamber kıldırıyordu. Bir tek yerde Cuma kılınıyordu. Muslumanların sayısının artması, islÂmın başka ulkelere yayılması ile, o yerlerin merkezî yerlerinde kılınmaya başlandı. Bir muddet sonra da her camide kılınmaya başlandı.

Camiler uzaksa, cemaat coksa, herkesi bir camide toplamak mumkun değilse, muftulukten izin almak sûretiyle, tayin edilen kişinin imamlığı ile Cuma namazı kılınır.

Şu anda bir tek camide kılmak veya tek camide kılınır demek mumkun değildir. (Yer olarak da, ulaşım olarak da)

Şartlar oluştuysa her yerde, her zaman Cuma kılınmalıdır. Cumanın faziletinden mahrum kalınmamalı-dır. Yok Dar’ul – harp, yok devlet başkanı kıldırır, yok yerleşim bolgesinde tek yerde kılınır, bu tartışmalara yer yoktur, gerek de yoktur.

Sutcu İmam: “Size Cuma kıldırmıyorum, siz esirsi-niz” demiştir ama bunu tahrik etmek, harekete gecirmek icin soylemiştir.

Kışlada, cezaevinde, fabrikada herkese acık olmasa da izin alınmak sûretiyle, ehil bir kişinin ardında, orada bulunanlara Cuma namazının kıldırılmasında buyuk faydalar vardır.

Zaman zaman soruyorlar. Caminin avlusunda namaz kılınır mı? diye kılınır.ayrı bolum, ayrı binalar da, yolun obur taraflarında kılınmaz. Hatta caminin altında, acıklık, irtibat yoksaorada namaz caiz değildir. Yani cami ile butunluk arz eden yerden imama uyulabilir.

Caminin 7 kat altı,7 kat ustu camidir. Altında dukkan olan camilerde namaz kılınmaz demek doğru olmasa gerek. Bu bugune kadar oralarda namaz kılanları uzmek olur.

Nasıl, Ne Kadar Kılınır?

Hz. Peygmberden sonra, her yerde Cuma namazı kılınmaya başlanınca bazı tereddutler hasıl oldu. Goruşler ileri suruldu.

“Tek yerde veya merkezi yerde kılınıyordu her yerde kılınmaya başladı. Muslumanları yoneten kimse kıldırıyordu her imam kıldırmaya başladı. “En eski camideki sahihtir, ilk Tekbir alan imamın kıldırdığı sahihtir” goruşleri, muslumanları şupheyi gidermek icin tedbir almaya sevk etti. (Bak. İsl. Fık. Ans. 2/383)

İhtiyaten o gunun oğle namazının kılınması uygun goruldu. Gene bunu duşunenlerde cami cemaati değil, islÂm bilginleri oldu.

“Zayıf kavle gore bir yerde birden fazla camide Cuma namazı kılınıyorsa, orada zuhri Âhir kılınır” dediler. (H. Gunenc GMF 1/184)

Hz. Peygamberde: “Beni nasıl namaz kılar gorurseniz oylece namaz kılınız” demiştir. Ayrıca;

“Sizden biriniz Cuma’yı kılarsa arkasından dort rekat sunnet kılsın” (Riyaz-us Salihın 2/1130) (İslÂm Fıkhı Ans. 2/405) (Muslim Cuma: 67) buyurmuştur.

Hz. Omer (ra) da: “Allah Rasûlu Cuma namazından sonra 6 rekat daha namaz kılardı” (Delilleriyle İslÂm İlmihali : 335 H. Donduren).

Cuma namazı iki rekattan ibaret değildir.

– İlk once 4 rekat sunnet kılınır. Hz. Peygamber kılmıştır.

– Sonra 2 rekat Cuma’nın farzı kılınır. Allah emretmiştir.

– Farzdan sonra 4 rekat daha sunnet kılınır. Peygamber kılmıştır. Hz. Peygamberi ve sunnetini red eden bunu da red edecek ve elbette “Cuma 2 rekattir” diyecektir.

Peki sonra ne olacak? Bazı şupheleri giderebilmek, vesveseden kurtulabilmek icin, ayrıca ekseriyete uyabilmek, butunluğu sağlayabilmek icin, asırlar once buyuklerimiz tedbir, temkin ve takva icin zuhri ahir (son oğle) ve iki rekatta vakit sunneti kılmışlardır.

Son zamanlardaki guvenilir hocalarımızın uygulaması ise şoyle: Cuma’nın son sunnetinden sonra “son kazaya kalmış oğle namazına ve vakit sunneti yerine de, son kazaya kalmış sabah namazına” diye niyetlenmektedirler.

Araştırmacı Yazar
Mustafa OSELMİŞ

__________________