1990 ’lı ve 2000 ’li yıllarda piyasaya surulen cep telefonlarının tamamında cıkarılabilen bataryalar vardı. Kullanıcı isterse yanında yedek batarya taşıyarak şarj sorununu ortadan kaldırıyordu ya da bataryanın omru tukendiği zaman, cep telefonuna yeni bir batarya takarak, cihazın omrunu uzatabiliyordu. Fakat artık devir uzun zamandır bataryası cıkmayan telefon devri.
Cep telefonlarının ilk ortaya cıktığı donemde cıkarılabilir olarak kullanılan bataryalar, ne oldu da cep telefonunun icine gomulur hale geldiler? Kullanıcıya pek cok kolaylık sunan cıkarılabilir bataryaların yerini bataryası cıkmayan cep telefonlarına bırakması, eski kolaylıkları oldurmek yerine, yeni kolaylıklar getirdi diyebiliriz.
Teknik detaylara boğulmadan temel olarak soylemek gerekirse, bataryası cıkmayan cep telefonları kullanıcıya başta guvenlik, sonra tasarım anlamında pek cok yenilik getirdi. Bataryası cıkarılan bir cep telefonu uretilip de aynı guvenlik sağlanabilir miydi ya da tasarım konusunda aynı yenilikler sağlanabilir miydi? Pek ihtimal yok. Sabit bataryalı telefonların cıkış noktası ise ilk iPhone oldu diyebiliriz.
[h=2]Bataryası cıkmayan ilk telefon:[/h]
Apple, 2007 yılında ilk iPhone ’u tanıttığı zaman, bunun bir devrim olacağının farkındaydı. İlk iPhone pek cok devrim niteliğinde ozelliğin yanında, bataryası cıkmayan cep telefonlarını da hayatımıza kattı ve tartışmaları da beraberinde getirdi.
O donemin kullanıcıları, eski alışkanlıklara bağlı olarak elbette bataryasını diledikleri gibi takıp cıkarabildikleri bir cep telefonu istiyorlardı. Telefon donup kaldığında bataryayı cıkarıp tekrar takmaktan daha iyi bir yol duşunulemezdi. Fakat Apple, ilk iPhone ’dan once bile cıkarılabilir pillere karşı bir duruşa sahipti. Bu duruşu da ilk iPhone tasarımıyla herkese gosterdiler.
iPhone devrimi sonrası dunyadaki diğer tum markalar da akıllı telefon yarışına girdiler. Bu bitmek bilmeyen yarış sayesinde, şu an elimizde neler yapacağını tahmin bile edemeyeceğimiz kadar donanımlı cep telefonları bulunuyor. Diğer markalar pek cok konuda Apple ’a yetişseler hatta onune bile gecseler de bataryası cıkmayan cep telefonu konusunda hic de acele etmediler.
Samsung, 2014 yılında urettiği bataryası cıkarılabilen son cep telefonu olan Galaxy S ve Galaxy Note modellerinden sonra ozellikle amiral gemisi telefonlarında her zaman bataryası cıkmayan tasarımlara imza attı. Aynı şekilde LG de 2016 yılında urettiği G5 modelinden sonra piyasaya surduğu her telefonda bataryası cıkmayan bir tasarım tercih etti.
[h=2]Neden bataryası cıkmayan tasarımlar?[/h]
Coğu teknoloji kullanıcısının aklına gelen ilk neden elbette diğer markaların Apple cep telefonlarını taklit ettiği oluyor. Fakat durum, basit bir ozenmeden ya da rekabetten cok daha fazlası. Her an yeni gelişmelere gebe olan gunumuz teknoloji dunyasında, artık cıkarabilir bataryaların yeri yok. Onlar 90 ’ların vintage dunyasında kaldılar cunku oyle cep telefonu modelleri uretiliyor ki, bunların icine klasik anlamda bir batarya koymak neredeyse imkansız. Ayrıca bu durum kullanıcı icin pek cok artıyı da beraberinde getiriyor.
[h=3]Daha fazla tasarım esnekliği:[/h]
Bataryayı kolayca cıkarıp takabilmek coğu kullanıcı icin son derece kullanışlıydı, fakat tasarım esnasında cıkarılır bir arka kapak uretmek icin kullanılması uygun olan malzeme, ağırlıklı olarak plastikti. Uzun sure dayanıklı, sızdırmaz ve sağlam bir pili korumak icin plastikten fazlası gerekiyordu.
LG G5 modeli cıkarılabilir batarya icin alternatif bir tasarım oluştursa da bunun devamlılığı olmayacağı goruldu ve metal, alimunyum gibi sağlam malzemeler kullanılması icin bataryası cıkmayan tasarımlar yapılması gerekti. Boylece yeterli guvenliği sağlayamayan plastik malzeme, cep telefonu uretim piyasasından cıkarılmış oldu.
[h=3]Daha dayanıklı cihazlar:[/h]
Kolayca cıkarılabilir bir batarya icin yapılan kolayca cıkarılabilen arka kapaklar, cihazı tamamen savunmasız hale getiriyordu. Belki gorunuşte bir sıkıntı yoktu fakat cıkarılabilir arka kapak, telefonun icine pek cok dış etken maddesinin kolayca sızmasına imkan sağlıyordu.
Arka kapak ve cihaz arasındaki boşluktan su gibi sıvı maddeler kolayca sızabiliyor ve cep telefonunun ic aksamının her an kızarmasına zemin sağlıyordu. Aynı şekilde toz ve kum gibi ince maddeler de kolayca telefona sızabiliyor ve her an bozulma tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyorlardı. Halbuki bataryası cıkmayan cep telefonu, tek bir parcadan oluştuğu ve boşluğu minimuma indirdiği icin dış etkenlere karşı cok daha guvenli ve dayanıklı bir yapıya sahiptir. Mesajlaşma anında yağmur başladığı zaman, elinizde bataryası cıkmayan bir telefon olduğu icin mutlu olmalısınız.
[h=3]Daha fazla alan:[/h] [h=3][/h] Eski cep telefonu kullanıcıları bilirler, cıkarılabilir bataryalar kocamandır. Kocaman olmasına rağmen gunumuzdeki kadar da enerji vermezler. Bunun nedeni bataryayı korumak icin yapılan kalın bir koruma kalkanıdır. Batarya her an cıkarıp takılabildiği ve plastik bir arka kapakla ortulduğu icin her turlu dış etken tehlikesine acıktır. Bu nedenle de kalın bir koruma kalkanına muhtactır.
Giderek incelen cep telefonlarında boyle kalın bir batarya duşunulemez. Ayrıca bataryaya bu kadar yer ayrılırsa stereo hoparlorler, kablosuz şarj aksamı ve arka kapaktaki parmak izi sensoru gibi teknolojiler nereye sığdırılacak? İşte tam da siz gelişen teknolojiden mahrum kalmayın diye bataryaların koruma kalkanı cıkarıldı, bataryalar inceltildi, tek parca ve sağlam bir tasarım yapıldı, kalan boşluğa da bugun vazgecilmez olan pek cok yenilik eklendi.
[h=3]Her boşluğa enerji:[/h] [h=3][/h] Eski, cıkarılabilen piller kolayca sokulup takılmaları icin basit ve temel bir şekle sahip olmalıydılar. Temel geometriye gore de bunun en kolay yolu bir dikdortgen şekli yaratmaktı. Daha farklı bir tasarım olsa, cıkarma ve tekrar takma esnasında istenmeyen hasarlar alabilirdi. Fakat artık bataryalar olduğu gibi yerinde kaldığı icin batarya tasarımları da farklı şekillere burundu.
Ornek vermek gerekirse; LG şirketi G2 modelinde kavisli koşelere sahip, basamaklı olarak isimlendirilen bir batarya tasarımı kullandı. Boylece her boşluğu telefon icin enerjiyle doldurdu. Benzer bir şekilde Apple şirketi, iPhone X modelinde iki farklı pil hucresine sahip olan L şeklinde bir batarya kullandı. Bu benzersiz tasarımları sokup takmaya cesaret edebilir misiniz?
[h=2]...artık gecmiş, gecmişte kaldı:[/h]
İstediğimiz gibi sokup takabildiğimiz, yanımızda yedeğini taşıyabildiğimiz, cep telefonumuz donduğu zaman kendine getirmek icin kolay yol olarak gorduğumuz cıkarılabilir bataryaların donemi artık bitti diyebiliriz. Bazı markaların modellerinde hala kullanılsa da, bu modeller ya eski ya da pek guvenilir markalara ait değiller. Teknolojinin durdurulamaz bir hızla gelişmesinin en gozle gorulur sonuclarından bir tanesi olan bataryası cıkmayan cep telefonlarından şuphe eden pek cok kullanıcı bulunuyor. Bunun nedeni de Apple ’ın bir itirafı.
İlk bataryası cıkmayan cep telefonunu uretmiş olan Apple, eski model iPhone ’larda bilincli olarak pil uzerinden bir yavaşlatma yaptığını itiraf etmiş, buna pek cok bahane uretmiş ve sonunda bataryaları icin indirimli bir fiyat bile sunmuştu. Bu tip rahatsız edici durumlar yuzunden bataryası cıkmayan telefonların kapitalizmin bir oyunu olduğu duşunmek elbette doğal fakat gelişen teknolojide, artık cıkarılabilir bataryalara yer yok.
Eğer hala eski, cıkarılabilir bataryalar kullanıyor olsaydık, gunumuzde alıştığımız pek cok teknolojiyi kullanamazdık. Tıpkı kalem piller gibi cıkarılabilir bataryalar da, gecmişin tozlu sayfalarında yerini almış gorunuyor. Belki bir gun ufak bir cip boyutuna getilirse bataryalar, o gun yeniden eski alışkanlıklarımıza donebiliriz. Fakat o gune kadar, bataryası cıkmayan cihazlara alışmak durumundayız.
Bataryası Cıkmayan Telefonlar Neden Yaygınlaştı?
Bilim ve Teknoloji0 Mesaj
●32 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Teknoloji Forumları
- Bilim ve Teknoloji
- Bataryası Cıkmayan Telefonlar Neden Yaygınlaştı?