Sadaka kavramının aslı, doğruluk, doğru soz soylemek, doğrulamak anlamına gelen 'sıdk' tır. Musluman'ın Allah'ın emrine uymada gosterdiği doğruluğu (sadakati) ifade ettiği icin 'sadaka' denmiştir. Sadaka bir acıdan Allah'a sadakatle bağlı olmayı ifade eder.

Sadaka, en geniş anlamıyla; Allah rızası icin yapılan her iyilik, verilen ve harcanan her şeydir. Bircok vacip ve nafile ibadeti, yardımı ve iyiliği icerisine almaktadır. Nitekim muminin zekÂt vermesi sadaka olduğu gibi, musluman kardeşinin yuzune gulumsemesi bile bir sadakadır.

Sadaka-i fıtır (fıtır sadakası) Ramazan ayının sonuna yetişen ve aslî ihtiyaclarından başka en az nisap miktarı (zenginliğe ulaşma sınırı) mala sahip bulunan her muslumanın vermesi gereken vÂcib bir sadakadır. Fitre, orucun kabulune, olum sekeratından ve kabir azÂbından kurtuluşa bir vesiledir. Fıtır sadakası, insan fıtratındaki yardımlaşma ve dayanışmanın bir gereği olarak insan varlığının zekatı kabul edilmiştir. Bu nedenle fıtır sadakasına, "can sadakası" veya "beden sadakası" da denilmiştir. Yoksulların ihtiyaclarını gidermeye, bayram gununun neşesinden onların da istifade etmelerine bir yardımdır. Bu cihetle fitre, insanî bir hayır ve medeni bir vazifedir.

İbn AbbÂs (r.a) şoyle anlatır: "Resulullah (s.a.v), oruclunun boş, cirkin ve olcusuz sozlerden temizlenmesi ve fakirlere bir azık olması icin fıtır sadakasını emretti. Kim bunu bayram namazından once oderse, o makbul bir sadaka olur. Kim de bayram namazından sonra verirse, o başka vakitlerde verilen sadakalardan birisi olur." (İbn MÂce) Bu itibarla fıtır sadakasının en gec bayram namazından once verilmesi gerekir.

Enes b. MÂlik'in (r.a) rivayetine gore Nebî (s.a.v) fıtır sadakasının onemine bir hadislerinde şoyle işaret etmişlerdir:

"Kişi, fıtır sadakasını verene kadar Ramazan'da tuttuğu oruc yeryuzu ile gokyuzu arasında asılı halde durur." (Deylem&#238

Omer b. Abdulazîz (rah) valilerine gonderdiği mektuplarında, insanlara Ramazan ayını istiğfar ederek ve sadaka-i fıtır vererek tamamlamalarını emrederdi. Cunku fıtır sadakası, insanın orucluyken yaptığı hatalara ve boş konuşmalara karşı bir kefarettir. İstiğfar da oyle? Bu sebeple bazı Âlimler, fıtır sadakasını, namazdaki sehiv secdesine benzetmiştir. Nasıl ki sehiv secdesi namazda yapılan hatalar icin onarıcı konumda ise fıtır sadakası da Ramazan ayında işlenen hata ve gunahlar icin onarıcıdır.

Fıtır sadakası şu kimselere verilmez: Anne, baba, nine, dede, oğullar, kızlar, bunların cocukları olan torunlar...

Bunların dışında fitre verilebilecekleri şoyle sıralamak mumkundur: Evlenerek başka aileye gitmiş ihtiyac sahibi kız kardeşlere, ayrılmış oğlan kardeşlere, bunların cocuklarına, yani yeğenlere, amcalara, dayılara, bunların cocuklarına, hala ve teyzelere, kayınvalideye, kayınpedere, damada, geline ve akraba olmayan diğer ihtiyac sahipleri konu komşuya, ihtiyac sahibi oğrencilere zekat ve fitre verilmelidir.

Bulunulan yerdeki yoksullar sizden bir şeyler beklerken başka yerlere gondermek (caiz olsa da) munasip gorulmez. Oyle ise sizden bir şeyler bekleyenlerin ihtiyacları karşılanır. Sonra cok munasip gorulen uzaklara da gonderilebilir. Yeter ki gonderilen bu kimseler tam ihtiyac sahibi olsunlar.

Allah oruclarımızı ve fitrelerinizi dergah-ı izzetinde kabul buyursun. Bayramınız şimdiden tebrik ederim?

Huseyin Okur-Serhaber
__________________