Kral ve veziri varmış vezir her işten sonra bu iştede vardır bir hayır dermiş.
Bir gun kral ava cıkmış avda parmağı kopmuş
vezir:bu iştede vardır bir hayır demiş.
kral cok kızmış
Kral:atın bunu zindana demiş
Bir sure sonra kral yine ava cıkmış ve yam yamlar kralı yakalamış
askerlerini ve kendini bağlamışlar bakmışlar kralın parmağı yok yamyamlarda vucudunda eksik olanı yemiyorlarmış ve kralı bırakmışlar
kralın aklına hemen vezirin lafı gelmiş ve veziri cıkartmışlar
vezir:bu iştede vardı bir hayır eğer beni zindana atmasaydın beni yamyamlar yerdi demiş...

Bir kitapta okumuştum



Hoşunuza gitmeyen bir şey sizin icin hayırlı olabilir. Yine sevdiğiniz bir şey de hakkınızda şer olabilir. AllÂh bilir, siz bilemezsiniz.”
(Bakara, 216)

Mu’minin durumu gercekten gıpta edilmeye ve hayranlığa değer. Cunku her hÂli kendisi icin bir hayır vesîlesidir. Boylesi bir haslet sÂdece mu’minde vardır: Mu’min, sevinecek olsa, şukreder; bu onun icin hayır olur. Başına bir bel gelecek olsa, sabreder; bu da onun icin hayır olur.”
(Muslim, Zuhd, 64)

Bir fakir, hÂlinden şikÂyet etmeyip, AllÂh’ın takdîrine rız gosterirse, bu onun icin belki ebediyet zenginliğine vesîle olacaktır. HÂlbuki o fakir, bu dunyada zengin olsa, ihtimal ki sÂhip olduğu imkÂnlar benliğini tahrîk edip nefsinde bir kudret vehmi doğuracak ve yine belki gaflet icinde sefahat ve rehÂvete dalarak ebedî saÂdeti heb edecektir. Tabiî ki bunun zıddı da mumkundur. VelhÂsıl mu’min, icinde bulunduğu her hÂli guzel gorup ilÂhî takdir ve tanzîme rÂzı olarak, onu ebediyet kazancına bir fırsat bilmeli; sabır, şukur ve teslîmiyet uzere yaşamaya gayret etmelidir.

Allah a emanet olun...
__________________