Namazla Ezan Arası
- Torunu, pamuk gibi bembeyaz sakallı, nur yuzlu dedesine merakla sorar...
-'Dedeciğim! Bir insanin omru ne kadar olur?'
-Dede tatlı bir gulucukle:
Ezanla namaz arası kadar yavrucuğum.' deyince torun:
-'Nasıl yani, omur bu kadar kısa mı?' der.
-Dede: 'Evet yavrum. Omur, namazsız ezanla, ezansız namaz arası kadardır.' diye cevap verir.
-Torun yeniden sorar: 'Namazsız ezan ve ezansız namaz sozlerinden ne kastettiğini anlamadım dedeciğim.
Bu ne demek acıklar mısın?'
-Dede şefkatle ellerinden tuttuğu torununa:
Bak yavrum, gecenlerde komsumuzun cocuğu doğdu. O cocuğun kulağına ezan okundu değil mi?
iste o ezanin namazı kilindi mi kılınmadı. O ezan Namazsız ezan’dı.
İnsan olduğu zaman kılınan cenaze namazının da ezani yoktur.
O da 'Ezansız namaz’dır. Aslında o namazın ezani insan doğunca okunmuştu kulağına.
Bak ey insan! Doğdun, ama oleceksin, omur cabuk biter, hayatini iyi değerlendir. Boşa vakit harcama!' ikazını yapıyordu o ezan.
İste yavrum
omur, EZANLA NAMAZ ARASI KADARDIR.
Sakin boşa gecirme. Omrunu dolu dolu yasa, bir nefes bile boşluk bırakma!
__________________