Once kaza ve kader ile ceşitlerini bilmek gerekir.
Kader, Allahu teÂlÂnın, olacak şeyleri ezelde bilmesidir. Kaza, kaderde bulunan şeyleri, zamanı gelince yaratmasıdır. Yani kader, maaş bordrosu gibidir. Kaza ise, bu maaşın dağıtılmasıdır. Allahu teÂlÂ, herkesin ne yapacağını, nerede nasıl oleceğini bilir. Buna, kader, kısmet, baht, nasip, talih, yazgı, alınyazısı deniyor. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah, onların işlediklerini ve işleyeceklerini bilir.) [Bekara 255]

Bir film tekrar tekrar gosterilse, bunu onceden seyretmiş birisi, ikinci, ucuncu defa seyrederken, (Baş rolde oynayan oyuncu, attan duşup olecek) dese, o dediği icin mi filmdeki oyuncu oluyor, yoksa, soyleyen daha once seyrettiği icin mi biliyor?

Takvimlere, bir yıl icinde guneşin ne zaman doğup, ne zaman batacağı, hesaplanarak yazılıyor. Guneş, takvimde bildirilen saatlerde doğup batar. Guneş, takvime oyle yazıldı diye bilinen saatlerde doğup batmaz. Takvime yazılması, guneşin doğmasına ve batmasına tesir etmez. Allahu teÂl da insanların başlarına ne geleceğini bildiği icin, bunları levh-i mahfuza yazmıştır. Bir Âyet meali şoyledir:
(Allah her canlının durduğu yeri ve sonunda bırakılacağı mekÂnı bilir. Hepsi acık bir kitapta [levh-i mahfuzda]dır.) [Hud 6]

Kaderin değişeni de, değişmeyeni de vardır. Mesela değişmeyen ecele, ecel-i musemma denir. Bir Âyet-i kerime meali şoyledir:
(Ecel bir an gecikmez ve vaktinden once de gelmez.) [Araf34]

İnsanın işine gore, omru ve rızkı değişebilir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah, dilediğini siler, dilediğini değiştirmez. Umm-ul-kitab [levh-i mahfuz] Ondadır.) [Ra’d 39]

Umm-ul kitap
,ezeli olan kelam-ı İlahinin yazılı olduğu kitaptır. Melekler, bunu anlayamaz. Zamanlı değildir. Allah’tan başka, kimse bilmez. Hic yok olmaz. Levh-i mahfuzda değişiklik olur. Bunu melekler gorur. İnsanın, işine gore, omru ve rızkı değişir. İyiler kotu, kotuler iyi olarak değiştirilebilir. Bir başka Âyet meali de şoyledir:
(Herkesin omru ve omurlerin kısalması elbette kitapta yazılıdır.) [Fatır 11]

Değişebilen kaza kadere kaza-i muallak denir. Bir kimse, iyi amel yapıp duası kabul olursa, o kaza değişebilir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Kaza-i muallakı hicbir şey değiştirmez. Yalnız dua değiştirir.) [Hakim]

(Kader, tedbirle, sakınmakla değişmez. Ama kabul olan dua, bela gelirken korur.) [Taberani]

(Sıla-i rahm omru uzatır.) [Taberani]

Kaderin levh-i mahfuzda yazılması kazadır. Bir kimseye takdir edilen bela, kaza-i muallak ise, o kimsenin dua etmesi de takdir edilmişse, dua eder, kabul olunca belayı onler. Duanın belayı onlemesi de kaza ve kaderdendir. Şemsiye yağmura siper olduğu gibi, dua da belaya siper olur.

Ecel-i musemma değişmez ama; Ecel-i kaza değişebilir. Bir ornek: İki kişi, Hazret-i Davud’a birbirini şikayet etti. Azrail aleyhisselam gelip, (Bu iki kişiden birinin eceline bir hafta kaldı. İkincisinin omru de, bir hafta once bitmişti; ama olmedi) dedi. Hazret-i Davud, hayret edip sebebini sorunca cevaben dedi ki:
(İkincisinin bir akrabası vardı. Buna dargın idi. Bu gidip onun gonlunu aldı. Bunun icin Allahu teÂlÂ, bunun omrunu 20 yıl uzattı.) [Levh-i Mahfuz ve Umm-ul-kitab risalesi]
__________________