RAMAZAN AYI

(Sûre-i Bakara, Âyet 185)
MeÂl'i: “Ramazan ayı, insanlara yol gosterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın acık delilleri olarak kendisinde Kur'Ân indirilen aydır. Sizden her kim hilÂli (Ramazan ayının ilk hilÂlini) gorurse oruc tutsun (oruca başlasın). Kim o anda hasta veya yolcu olursa tutamadığı gunler sayısınca başka gunlerde tutsun. Allah size kolaylık ister, zorluk istemez. O, sayıyı tamamlamanızı, size doğru yolu gosterdiği icin Allah'ı ta'zim etmenizi ister. Umulur ki, şukredersiniz.”

(Gunyet'ut-TÂlibîn, s.593)
“Şahab ibn-i Tarık, Ebû Zerr GıfÂri'den naklen; Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimizin şoyle buyurduğunu anlattı.
- İbrahim (Aleyhis-selÂm)'ın Suhuf'u Ramazan ayından uc gece gectikten sonra geldi.
Musa (Aleyhis-selÂm)'nın Tevrat'ı Ramazan ayından altı gece gectikten sonra geldi.
Davud (Aleyhis-selÂm)'un Zebur'u Ramazan ayından on iki gece gectikten sonra geldi.
İsa (Aleyhis-selÂm)'nın İncil'i Ramazan ayından on uc gece gectikten sonra geldi.
Kur'Ân dahi Muhammed (Sallallahu aleyhi vesellem)'e Ramazan ayının yirmi dorduncu gecesi geldi.”

(Gunyet'ut-TÂlibîn, s.594)
“Selman-ı Farîsi'den Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz Şaban ayının son gununde bize bir hutbe okudu. Bu hutbede şoyle buyurdu:
- Buyuk bir ay olan Ramazan ayı size yaklaştı. Bu ay uğurlu bir aydır. Bu ayda oyle bir gece vardır ki bin aydan hayırlıdır.
Allahu TeÂlÂ, bu ayın gunduzlerinde oruc tutmayı farz kıldı. Gece ibadetlerini nafile eyledi.
Bu ayda, her kim hayırlı bir hasletle Hakk'a yakınlık kazanır veya farzlardan bir farzı eda eder ise… diğer aylarda yaptığı yetmiş farz ibadete bedeldir.
Bu ay sabır ayıdır. Sabrın sevabı ise cennettir.
Bu ay bolluk ayıdır.
Bu ayda mu'min kulun rızkı artar.
Bu ayda bir kimse bir mu'min kula iftar ziyafeti verir ise… gunahlarının bağışlanmasına sebeb olur; boynunu cehennem ateşinden kurtarmış olur. İftar ziyafeti verdiği kimsenin ecri kadar kendine ecir verilir ki: Oburunun ecrinden de bir şey eksilmez.”
Bu arada sahabe-i kiram şoyle dedi:
- YÂ Rasûlullah! Bizden hemen herkesin orucluya iftar ziyafeti vermeye gucu yetmez ki!… Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz buna karşılık şoyle buyurdu:
- Orucluya bir hurma verende bu sevabı alır. Orucluya bir bardak su veren, bir tas sut verende bu sevabı alır.
Daha sonra, Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz şoyle devam etti:
- Bu ay oyle bir aydır ki:
Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtulmaktır.
Bu ayda bir kimse kolesinin (hizmetini gorenin) yukunu hafifletir ise… Allah onu bağışlar, cehennemden azad eder.
Bu ayda şu dort huyu coğaltınız ki: Onların ikisi ile Rabb'ınızın rızasını alırsınız. Kalan ikisine de mutlaka ihtiyacınız vardır.
Şunlarla Rabb'ınızın rızasını kazanırsınız:
LÂ ilahe illallah (Allah'tan başka ilÂh yoktur) (demekle).
Allahu TeÂlÂ'dan gunahlarınızın bağışlanmasını isteyeceksiniz…
Muhtac bulunduklarınız şunlardır:
a-) Yuce Allah'tan cenneti istemeniz.
b-) Cehennem azabından da Allah'a sığınmanız.
Her kim bu ayda bir oruclunun karnını doyurur ise…Allahu TeÂl ona kevser havuzundan icirir ki… Ondan ictikten sonra bir daha susamaz.
Kelbî, Ebû Nedra, Ebû Said-i Hudrî yolu ile gelen bir rivÂyette: Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimizin şoyle buyurduğunu anlatmıştır:
- Ramazan ayının ilk gecesinde sema kapıları ve cennet kapıları acılır. Bu acılış t son gecesine kadar devam eder, kapanmaz.
İster kadın olsun, ister erkek; Ramazan gecelerinden birinde kıldığı namazın her secdesi icin bin yedi yuz sevap yazar. Onun icin cennette bir saray yapar ki: Kırmızı yakuttandır. Her kapının dahi kırmızı yakut işlemeli iki kanadı vardır.
Ramazan ayının ilk gununde oruc tutmaya başlayan kimsenin Ramazan ayının son gunune kadar gunahlarını bağışlar. Oruc tuttuğu her gun icinde cennette kendisine bir saray yapar. Bu sarayın bin kapısı vardır. Yetmiş bin melek o kimsenin sabahtan akşama kadar Allah'tan bağışlanmasını dilerler.
Ramazan ayında oruc tutan kimse; gece olsun, gunduz olsun ettiği her secdesi icin cennette bir ağac dikilir ki; onun golgesinde bir atlı yuz sene yol alsa dışarı cıkamaz.”

(Gunyet'ut-TÂlibîn, s.598)
“İbn-i Abbas (Radiyallahu anhu)'dan Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz şoyle anlattı:
- Aziz ve Celil Allah, Ramazan ayının her gecesinde uc kere şoyle buyurur:
- Hic bir dilekte bulanan yok mu ki, onun dileğini vereyim? Hic tevbe eden yok mu ki onun tevbesini kabul edeyim? Hic gunahının bağışlanmasını isteyen yok mu ki, onu bağışlayayım? Yokluk bilmeyen zenginden zulmetmeyen vefalıdan kim borc etmek ister?
Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz daha sonra şoyle anlattı:
- Aziz Celil Allah, Ramazan ayı gunlerinin her iftar saatinde bir milyon kişiyi cehennemden azad eder ki bunların hemen hepsi de azabı hak etmiştir.
Cum'a gunu ve cum'a gecesi oldukta her saat başı bir milyon kişiyi ayının ilk gununden o gune gelinceye dek ne kadar kimseyi cehennemden azad etmiş ise o kadar kimseyi cehennemden azad eder.”

(Muhtar'ul-EhÂdîsin Nebeviyye, Hadîs No: 618, s.354)
ManÂ'sı: “Ramazanda Allah'ı zikreden bağışlanır. Ve Allah'a bir dilekte bulunan boş bırakılmaz.”

(Sunen'un Neseî Cild 3-4, Hadîs No: 2099)
ManÂ'sı: “Ebû Hureyre (Radiyallahu anhu)'den Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi vesellem) şoyle buyurdu:
- Ramazan (ayı) geldiğinde cennet kapıları acılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulurlar.”[149]

(RÂmûz-ul EhÂdîs (30. bolum), Hadîs No: 207)
“[Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi vesellem)] Ramazan ayı girdiği zaman, butun esirleri serbest bırakırdı. Her isteyen fakire (sadaka) verirdi.”[150]

(RÂmûz-ul EhÂdîs (30. bolum), Hadîs No: 208)
“[Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi vesellem)] Ramazan ayı girdiği zaman, kendini ibadete verirdi. (Ay) cıkıncaya kadar yatağına gelmezdi.”

(RÂmûz-ul EhÂdîs (30. bolum), Hadîs No: 209)
“[Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi vesellem)] Ramazan girdiği vakit, rengi değişirdi. Namazı cok kılardı. Kendisini duÂya verirdi. Rengi korkudan adeta sararırdı.”

(RÂmûz-ul EhÂdîs (30. bolum), Hadîs No: 210)
“Ramazanın onu olduğu zaman, kendini ibadete verir, gecesini ihya ederdi. Ailesini de uyandırırdı.”[151]
__________________