Rabia Ablaya Sorular
Sevgili Rabia Yalcın abla. 8 Eylul 2005 tarihli Star TV bulteninde sizi, uzeri payet işlemeli şık beyaz elbisenizle ve kırık beyaz başortunuzle gorme şerefine nail olanlardanım. “Turkiye’deki ilk İslami modacı” unvanı ile arz-ı endam ettiniz ekranlarımızda.
Sizi izlerken, nasıl desem, kendime gururlardan gurur, onurlardan onur beğendim. Hatta bir ara gozlerim doldu. “Sonunda, biz de, yani Star TV’nin “İslami kesim” diye tanımladığı biz de, muasır medeniyet seviyesine ulaşmayı başardık” diye gecirdim icimden sizi izlerken.
Tabii ki bu yukseliş hadisesini, Hazret-i İsa’nın goğe yukselmesiyle kıyaslamaya kalkan bir takım harici ve dahili bedhahlarınız olacaktır. Ama sakın yılmayın. Cunku bu yukseliş, siz ve hizmet ettiğiniz (ki hizmet ettiklerinizi de Star TV “İslami sosyete” diye tanımlıyordu) kesim sayesinde gercekleşti. Yılmadan, bıkmadan, usanmadan mucadeleye devam Rabia Abla. Sakın ha. Sakın vazgecmeyin yaptığınız işten.
Oncelikle, sizi tercih ettiğiniz markalar icin tebrik etmeliyim. Gucci, Hermes, Prada gibi dunyaca unlu markaların “İslami sosyete” arasında kullanılmasına ve yaygınlaşmasına sağladığınız katkı, her turlu takdirin uzerinde bana kalırsa. Bizim “daha şehirli”, “daha modern”, “daha salon insanı” olmamız, yaptığınız hizmetlerle olacak. Buna yurekten inanıyorum. Hatta yaptığınız mucadelenin “cihad mesabesinde” olup olmadığını da ilahiyatcı hocalarımıza danışıp size bildiririm. Sanırım oyledir.
Hele hele, yaptığınız defile ve yuruyen guzel guzel kızlarımızın arkasındaki duvarda asılı “just Rabia” ibaresi yok mu? Mest etti beni. Aynen devam. (Gerci bu “just” ibaresi bana, unlu İtalyan modacı Cavalli’den araklanmış gibi geldi; ama neyse canım. O kadar kusur kadı kızında da olur.)
Rabia Abla. Seni bir konuda uyarmak istiyorum. Seni ve yapıtlarını hayranlık derecesinde beğenen bu kardeşinin sozlerine kulak vermen menfaatin icabıdır. Cunku, ben bu sosyete olmayan İslamcı takımını tanırım. Bu kendini bilmezler, uzanamadıkları ciğere mundar demeyi itiyad haline getirdiklerinden, seni eleştirmeye, yaptığın işe kulp takmaya kalkışacaklardır. Bence bu eleştirilerin tamamına kulaklarını tıka. Bu servet duşmanlarının, bu yeşil sosyalistlerin senin moralini bozup yolundan alıkoymaya calışabileceklerini hic cıkarma aklından.
Dedim ya. Bir kardeşin olarak seni uyarmak boynumun borcu. Dolayısıyla sana kimsenin yapmayacağı bir kıyak yaparak bu İslamcı serkeş takımının aklını celmek, moralini cokertmek, hatta sana ayar vermek icin şahsına yoneltebileceği kimi soruları senin icin aşağıda listeledim. Maksat, İslami sosyetemizin biricik modacısı olan senin tum olası saldırılara hazır olmanı sağlamak.
Bu duygular icerisinde en derin saygılarımı sunarak seni sorularla baş başa bırakıyorum.
Soru 1: Rabia Abla. “Irak” tam olarak neyi ifade eder sana? “Uzak” anlamında bir sozcuğu mu? Yoksa haritada ulkelerden bir ulke mi? Sahi Rabia Abla. Felluceli kızlar sence bu kış hangi markaları tercih etmeliler kefenlerinde?
Soru 2: Rabia Abla. Diyelim kolsuz, yakası acık bir Gucci elbiseyi, bir Chanel pardosuyle “tesetture uygun” hale getirmeyi başardın. Afferin. Peki benim guzel ablam. Muşterilerin, bu elbiselere odedikleri binlerce YTL’yi kitabın neresiyle bağdaştırıyorlar? “Şuphesiz mallarınız ve evlatlarınız sizin icin birer imtihandır” hukmune mi, “komşusu acken tok yatan bizden değildir” prensibine mi? Soyleyiver de rahatlayalım be ablam.
Soru 3: Madem, İslami sosyeteyi modaya uydurdunuz. Şu markaları da İslamileştirme cabalarına girişseniz daha bir hoş, daha bir tadından yenmez olmaz mı abla? Mesele Hermes’e “Hayr-ul Hermes-ul Kermes”, Chanel’e “ŞÃ‚nil” falan desek. Yakışmaz mı İslami hayat tarzımıza?
Soru 4: Hazır hızımızı almışken guzel ablam, doymasak bu hız meselesine ve de mesela fıkıh kitaplarından falan ceşitli hukumler bulup modaya uygun olarak giyinen Musluman kadınların modayı takip etmeyen Musluman kadınlardan 27 derece ustun olduğunu iddia etsek. Hatta Chanel elbise alan kadınlara 100, Hermes eşarp alan kadınlara 10 sevabın bonus olarak yazıldığını ileri sursek. Hatta bir bankayla anlaşıp “shop’nsevap” kartı cıkarttırsak bu İslami sosyeteye. Hoş olmaz mı?
Soru 5: Son kreasyonunun katalog cekimlerini bana verir misin? Son derece kreatif fikirlerim var. Mesela Mostar koprusunun altında, Mescid-i Aksa’nın golgesinde, Şam’daki Emevi caminin avlusunda, Suleymaniye’nin bahcesinde yapalım cekimleri. Mankenimiz de Deniz Akkaya olursa, gelenekle moderniteyi birleştirerek ne kadar da geniş ufuklu olduğumuzu gosteririz herkeslere. Bomba gibi olmaz mı?
Soru 6: Madem abarttık. Aynı abartıdan devam edelim. Bizim kanallardan birinde bir yarışma programı yapsak mesela. Tahtakale’den, Fatih’ten falan giyinen şu başortulu kızların 10-15’ini bir eve toplayalım. Senin supervizorluğunde bu kızlarımıza modaya uygun giyinmeyi oğretelim. Sosyeteye uyum sağlamayı oğretelim. Yarışma sonunda en iyi giyinmeyi, sosyeteye uyum sağlamayı beceren kızımıza bir de buyuk odul verelim. Bir bakanımızın oğluyla evlendirelim mesela. Yarışmanın ismi de hazır: “Rabia abla bana da sınıf atlat.” Şahane olmaz mı?
Soru 7: Rabia Abla. Senin temsil ettiğin değerler, senin hizmet ettiğin insanlar nicin benim midemi bulandırıyor? Nicin kusma isteği duyuyorum her seferinde? Belki bilirsin Rabia Abla. Bana bir yol gostersene.
ONEMLİ NOT: Ben soruları sıraladım Rabia Abla. Fakat bu serseri takımı boş durmaz. Sana yeni ve bambaşka sorular sormaya kalkabilirler. Ne yapalım Rabia Abla? Bu az gelişmiş kalabalık bir turlu Teşvikiye kafelerine gidip cafe latte icmeyi oğrenemiyor. Oğrenseler zaten, ortada sorun morun da kalmayacak. Belki boyle hart hart da kaşınmayacaklar.
ismail kılıc...
__________________
İslami modacı!!!
Dini Bilgiler0 Mesaj
●35 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- İslami modacı!!!