Allah’ın emrettiği her şeyde şuphesiz insanların dunya ve ahiret hayatı icin pek cok hikmetler vardır. Bu şaşmaz gerceğe gore haccın da pek cok hikmetleri bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şoyle sıralanabilir: Her insan yaratılışı gereği Yuce Allah’a karşı kulluğunu ortaya koymak ihtiyacındadır. Hac, kula, en belirgin bir şekilde Yuce Allah karşısında aczini ortaya koyma, kulluğunu ifade etme ve onun verdiği nimetlere şukretme imkanı veren bir ibadettir.

Cunku hacı, mal, mulk, makam ve mevki gibi dunyevi unsurlardan sıyrılarak Allah’a yonelir. Sonsuz guc ve kudret sahibinin karşısında teslimiyetini ve bağlılığını ifade eder. Bu durum kendisine Allah’a kul olma zevkini tattırır. Hac; renk, dil, ırk, ulke, kultur, makam ve mevki farkı gozetmeksizin aynı amac ve gayeleri taşıyan milyonlarca muslumanı bir araya getirerek eşitlik ve kardeşliğin cok canlı bir tablosunu oluşturur.

Bu, lafta kalan kuru bir iddiadan ibaret değildir. Zenginiyle, fakiriyle, guclusuyle, gucsuzuyle butun hacılar aynı kıyafetler icinde, aynı mahrumiyetleri yaşayarak, aynı gucluklere katlanarak, aynı şartlarda hareket ederek fiili bir eşitlik ve kardeşlik eğitiminden gecerler. Trilyonlara hukmeden bir zenginle gecimini zor karşılayan bir fakire aynı kıyafet icinde Arafat’ta beraberce el acıp dua ettiren ve KÂbe’nin etrafında yan yana tavaf ettiren hac ibadeti, insanlara makam, mevki, mal mulkle boburlenmemeyi, İslÂm kardeşliği icinde tanışıp kaynaşmayı ve mahşeri unutmamayı oğretir.

İslÂm Dininin doğup yayıldığı, vahyin indiği, Hz. Peygamber ve Ashabının bin bir gucluk ve sıkıntılar icinde mucadeleler verdiği ve Hz. Adem’den beri bazı peygamberlerin uğrak yeri olmuş kutsal toprakları gormek, muminlerin dini duygularını guclendirir, İslÂm’a bağlılıklarını artırır. Dunyanın dort bir tarafından gelen, renkleri, dilleri, ulkeleri ve kulturleri farklı, fakat hedef ve gayeleri aynı binlerce muslumanın birbirleriyle kaynaşması ve goruşmesi sağlanmış olur. Bu durum muslumanların birbiriyle irtibat kurmalarına, birbirlerinin dertlerinden haberdar olmalarına ve hatta ticari bağlantılar kurmalarına imkan sağlar.

Hac ibadetiyle musluman, Yuce Allah’ın kendisine lutfettiği sağlık, yetenek, mal ve mulk gibi dunyevi nimetlerin şukrunu eda etmiş olur. Hac yapan muslumanlar sabır, tahammul, sıkıntılara katlanma, gucluklere goğus gerebilme, buyuk kalabalıklarla aynı anda hareket ederek aynı şeyleri yapabilme, yardımlaşma, dayanışma ve belli kurallara adapte olabilme… gibi ahlaki ozelliklerini geliştirirler. Hac, muslumanlarda omur boyu silinmeyecek derin hatıralar bırakır. Bu hatıralar; muminin hacdan sonraki yaşamında istikametini kaybetmemesine hizmet eder.

Hac, muminin hayatında adeta bir donum noktası oluşturur. Arafat gibi mahşerin orneğini oluşturan bir yerde Allah’a el acıp yalvaran ve gunahlarından sıyrılan bir musluman bir daha kolay kolay eski işlediği gunahlara donmek istemez. Bu yonuyle hac, gunahkar muslumanlar icin bir arındırma ve iyileştirme işlemi gorur. Hac sayesinde muslumanlar arasında guzel etkileşimler meydana gelir.

__________________