"Hak celle ve alÂ'nın rızasını elde etme hususunda hicbir amel, kÂfirlere cephe almaktan daha ustun değildir. Zira Hak subhÂnehû ve teÂlÂnın kufre, kÂfirlere ve LÂt ile Uzz gibi afÂki batıl ilahlara karşı yonelik duşmanlığı vardır. Bu sahte ilahlara tapanlar da bizzat Hak subhanehûnun duşmanıdırlar. Bu Âdi işin cezası da ebedi cehennemde kalmaktır.


"Bu durum (cehennemde ebedi kalma) enfusi batıl ilahlarda ve diğer kotu işlerde soz konusu değildir. Zira bu sayılanlara (yani icteki bir takım heva ve heveslerini/arzu ve isteklerini ilah edinip o cizgide yurumek, Musluman olmayanların adet ve geleneklerine, merasimlerine saygı gostermek, onları fiilen icra etmek gibi hususlara) yonelik olan duşmanlık ve nefret zÂt'a değildir. Evet, bir nefret var ise de bu sıfatlara yoneliktir; bir ceza ve kınama varsa da bu fiillerden kaynaklanmaktadır. O bakımdan bu kotu fiillerin cezası, ebedi cehennemde kalmak olmaz. Hatta Hak subhÂnehu onların bağışlanmalarını kendi iradesine bağlamıştır.

"Şunun iyi bilinmesi gerekir ki; (Cenab-ı Hakk'ın), kufur ve kÂfirler hakkındaki duşmanlığın zÂtından kaynaklandığı anlaşılınca, cemÂl sıfatlarından olan rahmet ve re'fetinin (şefkatinin) ahirette kÂfirleri icine almasının ve rahmet sıfatının zÂt'a bağlı duşmanlığı kaldırmasının imkÂnsızlığı ortaya cıkmış olur. Zira zÂt'a bağlı olan, sıfat'a bağlı olandan daha guclu ve yuksektir. Sıfatın gereği olan bir şey, zÂt'ın gereği olan bir şeyi değiştirmeye ve bozmaya guc yetiremez. Hadis-i kudside gecen, "Sebekat rahmetî gadabî: Rahmetim gadabımı gecti" sozundeki gadaptan murad olunan/kastolunan, gunahkÂr mu'minlere hasredilmiş olan sıfatlardan kaynaklanan gadaptır, muşriklere/kÂfirlere mahsus olan gadabı değildir." (el-Mektubatu li'l-İmami'r-Rabbani, Mektup no: 266)

Pek cok alim, "bir kimse mu'min olmasına rağmen kufur Âdetlerini yapıyor ve kÂfirlerin geleneklerini yuceltiyorsa, o kişinin kÂfir olduğuna hukmedip bu fiili sebebiyle onu murted addediyor/dininden donmuş sayıyor."

Ama goruyoruz ki, ikinci bin yılın muceddidi İmam-ı Rabbani (k.s.) hazretleri bircok meselede olduğu gibi, bu cetrefil meselede de en doğru hukmu, en guzel şekilde ortaya koymuş ve mu'minleri rahatlatmıştır.

Rabbim cumlemizi, bilcumle Ummet-i Muhammed'i ve evladını, Rasûlu'nun bu guzide varislerinin, kuşluk vaktindeki kadar berrak ve aydınlık yolunu takip etmekten alıkoymasın. Goz acıp yumuncaya kadar, hatta ondan daha da az bir an bile nefsimizin eline bırakmasın. Zahir ve batınımızı kufrun ve kufur sıfatı-kokusu-tozu olan her turlu zulumattan hıfz u himaye buyursun.
__________________