MAKAM SEVGİSİ

Makam, mal gibidir. Mal iyi kullanıldığında faidesi cok olduğu gibi, makamını iyi kullanan kimseler icin buyuk mujdeler vardır. Ehli olan kimsenin bir makama talip olmaması doğru değildir. Bir nevi hizmetten kacmak demektir. Bir musluman, vatanı ve milleti icin elinden gelen hizmeti yapmalıdır. Hizmet edeceğim diye lÂyık olmadığı makama goz dikmemelidir. LÂyık olmadığı makama gecme hırsı, oğulme arzusu, insanı felÂkete goturur. Hadis-i şerifte makam sevgisinin, suyun tere otunu buyuttuğu gibi, kalbdeki nifakı buyuttuğu bildirilmiştir. Peygamber aleyhisselÂm buyurdu ki:
(İnsanları iki şey helak etti: Heva ve isteklerine uymak ve ovulmeyi sevmek.)
İslÂm Âlimlerinden bazıları buyuruyor ki:
Makam sevgisi, riyanın başı, nefsin sevgilisi, şeytan icin gozaydınlığıdır.
Makam sevgisini bırakmak sabırdan acıdır.
Makam sevgisiyle dolu kupten bir bardak icen kimse, artık ibÂdet ve ihlÂstan sıyrıldı demektir.
Başkanlık, peşinden koşandan kacar, kendisinden kacanı da kovalar.
Makam hırsıyla yanıp tutuşan, hic bir zaman manen yukselemez.
Medhu sena edilmeyi sevmek, insanların helakine sebep olur.
Meşhur olma arzusu insanın ihlÂsını yakıp kul eder.
Arkasından insanların gelmesini seven kimsenin kalbi yerinde durmaz.
Parmakla gosterilmeyi seven, Allah indinde sÂdık değildir.
Ovulmeyi seven, ayıplanmayı kotu bilen kimse, muhlisler­den olamaz.
Peygamber aleyhisselÂm, Amr ibni As hazretlerini, emîr (başkan) tayin ederek uc yuz asker ile beraber, muslumanlann mal ve mulklerini yağma eden Benî Kuda'a taifesinin uzerine gonderdi. Muslumanların geldiğini haber alan duşman askerleri, başka kabilelerle de birleşerek kuvvetli bir ordu meydana getirdiler. Hazret-i Amr durumu Resûlullaha bildirdi. Peygam­ber aleyhisselÂm da, Amr'a yardım etmek uzere iclerinde Hazret-i Ebu Bekir ile Hazret-i Omer'in de bulunduğu bir grup insan gonderdi. Bu yardım sayesiyle muslumanlar galip geldi. Hazret-i Ebu Bekir ile Omer'in Hazret-i Amr ibni As'ın emrinde savaşmaları uzerine, Hazret-i Aişe validemiz, Peygamberimizin Amr ibni As'ı diğer sahabeden daha cok sevdiğini zannetmişti. Amr ibni As hazretleri Peygamberimize sual etti:
— Ya Resûlallah, en ziyade kimi seviyorsun?
— Aişeyi...
— Erkeklerden kimi seviyorsun?
— Aişe'nin babasını...
Ondan sonra kimi seviyorsun?
— Omer'i...
Amr hazretleri sual ettikce Peygamber aleyhisselÂm, EshÂb-ı kiramın isimlerini birer birer bildirdi. Bu cevaplardan sonra Amr ibni As hazretleri, beyliğin, emirliğin (başkanlığın) fazileti gerektirmediğînî, sevgi icin delil olmadığını anladı.
__________________