
Saptırmayı dilediğinin de goğsunu oylesine dar ve sıkıntılı kılar ki, o goğe yukseliyormuş gibi olur. (6:125)
Bu ayette, bazı ruhsal durumlardan dolayı goğsunde darlık ve sıkıntı oluşan kişi, gokyuzune doğru yukselmekte olduğu icin goğsunde darlık ve sıkıntı hisseden kişiye benzetilir. Gercekten de gokyuzune doğru yukseldikce, Atmosfer basıncı azalmakta ve kan, basıncla damarları ve kalbi zorlamaktadır. Ayrıca yukarı cıkıldıkca azalan oksijen nefes alma gucluğu doğurur ve goğsumuzun icindeki akciğerlerde sıkıntı ve daralma hissedilir. Bu darlık ve sıkıntı gokyuzune yukseldikce artar ve sonunda yaşamın mumkun olmadığı noktaya gelinir.
Peygamberimiz’in yaşadığı donemde insanlar balonla veya ucakla gokyuzune yukselmediler. Toricelli’nin basıncın ilk olcumlerini 1643 yılında gercekleştirdiğini duşunursek, bu donemde basıncın azalmasıyla ilgili bir bilgiden soz etmek de mumkun değildir. Ayrıca o donemde kan dolaşımı ve akciğerler hakkında ciddi bir bilginin varlığından da soz edilemez. Peygamberimiz’in yaşadığı donemde insanların dağlara cıktığı ve dağların tepelerinde nefes alma zorluğuna kısmen tanık oldukları duşunulebilir. Fakat ayette dağların tepesine cıkınca goğsun dar ve sıkıntılı olmasından değil, gokyuzune cıkıldıkca oluşan bir surecten bahsedilmektedir. Dağların tepesinde goğsunun sıkıştığına kısmen tanık olan kişi bu durumu deniz seviyesinden gittikce goğe doğru yukselmesine değil de bir dağın ustune cıkmış olmasına da bağlayabilir. Goğe yukselme ifadesi dağa cıkmanın cok uzerinde mesafeleri kapsayan bir ifadedir. Bu ifadenin doğrulanması icin bu mesafenin aşılması gerekmektedir.
YAŞAMIMIZA UYGUN YARATILAN BASINC VE OKSİJEN
Deniz seviyesinden 3000 metreye kadar oksijen ve basınc oranı insanın fizyolojik faaliyetlerini rahatca yuruteceği seviyededir. 3000 metre ile 5000 metre arası gibi mesafelerde nefes almanın zorluğu ve kan basıncının artışı hissedilir. 7500 metreye gelindiğinde dokular ciddi şekilde oksijen eksikliği hisseder ve basınc duşmesinin dolaşım sistemine verdiği rahatsızlık hissedilir. Bu mesafenin uzerine cıkıldığında kişi bilincini yitirir; dolaşım, solunum, sinir sistemleri gorevlerini yapamaz hale gelmeye başlar.
Basınc değişiklikleri dolaşım sistemini doğrudan etkiler, atardamar ve toplardamar basınclarını artırır. Beden boşluklarındaki gazların dengesi, kandaki ve dokulardaki gazların (ozellikle azotun) dağılımı bozulur. Basınc değişikliğinin doğrudan mekanik etkisi ise damar sertliği olan kişilerde damar yırtılmalarıyla ortaya cıkar. Gaz hacimlerindeki değişikliklerin yol actığı olaylar da şoyle sıralanabilir: Orta kulak boşluğundaki hava değişikliklerine bağlı olarak, kulak zarı yırtıkları, orta kulak iltihabı, yuzdeki sinuslerde bulunan havaya bağlı olarak sinus iltihapları, diş boşluklarındaki (curuk ya da dolgu) havaya bağlı olarak diş ağrıları ve sindirim sistemindeki havanın dış ortama atılma gucluklerinin yol actığı karın ağrıları…
Gorulduğu gibi, insanın biyolojik yapısıyla, oksijenin yeryuzunden gokyuzune doğru belirlenmiş oranı, Atmosfer’in yeryuzunden gokyuzune doğru ayarlanmış basıncı, mukemmel bir duzenlemeyle yaratılmıştır. Bu uyum sayesinde nefes almamız ve kan dolaşımımız rahatca mumkun olur. Prof. Michael Denton bu konu hakkında şu yorumu yapar: “Eğer havanın yoğunluğu biraz daha fazla olsaydı, hava direnci cok buyuk oranlara cıkacaktı ve hava soluyan bir canlıya ihtiyac duyduğu oksijen oranını sağlayacak bir solunum sistemi tasarlamak imkansız hale gelecekti… Muhtemel Atmosfer basıncları ile muhtemel oksijen oranlarını karşılaştırarak hayat icin uygun bir sayısal değer aradığımızda, cok sınırlı bir aralıkla karşılaşırız. Hayat icin gerekli olan bircok şartın hepsinin bu kucuk aralıkta gercekleşmesi ve Atmosfer’in de bu aralıkta olması elbette ki cok mukemmel bir uyumdur.”
Kuran ayetinin goğe yukselenin goğsunun dar ve sıkıntılı olmasıyla ilgili yaptığı benzetme Allah’ın Kitabı’nın bir mucizesidir. Bu mucizeyi incelerken Evren’de karşımıza cıkan Atmosfer’in basıncıyla, oksijeniyle mukemmel yaratılışı ve bu yaratılışların bizim biyolojik yapımıza uygunluğu ise Allah’ın yaratışlarındaki mukemmelliklerinin ornekleridir.
KAYNAK
__________________