İUR 5. KULTUR HAFTASI, HZ. MUHAMMED'İN İNSANLIĞA GETİRDİKLERİNİ AKADEMİK BİR ZİYAFET İCİNDE SUNDU…

Ø Prof. Dr. RÂşit Kucuk: “Kur’an ve Sunnet Ayrılmaz Bir Butundur”

Ø Prof. Dr. İ. Lutfu Cakan: “Gayr-i Muslim ortamda Musluman’ın yapması gerekenler

Ø Prof. Dr. Yaşar Kandemir: “Goz pınarlarımıza yol verelim; Allah Resûlu’nu sevelim”

Ø Prof. Dr. İbrahim Canan: “Globalizm tehlikesi her yeri tehdit ediyor; Âile hayatımız tehlikede”

Ø Pro.f. Dr Nevzat Tarhan: “Cocuklara kucuk yaşta utanma ve acıma duygusu verilmeli”

Ø Prof. Dr. Ahmet Akgunduz: “Ayasofya, Osmanlılar sayesinde varlığını bugune kadar surdurebilmiştir”



Rotterdam İslÂm Universitesi’nin artık gelenekselleşen “Kultur Haftası”nın 5incisi, 1 Nisan–9 Nisan 2006 tarihleri arasında tam bir ilim ve kultur ziyafeti şeklinde gercekleştirildi. Kultur Haftası suresince her yıl olduğu gibi bu yıl da doyurucu programlar yapıldı. Erkam Yayınları, Semerkand Yayınevi, Yankı Kitabevi, Del-Mor Kultur Merkezi, Belcika Arapca Kitaplar Merkezi gibi Avrupa’da hizmet veren meşhur yayınevlerinin katıldığı kultur haftası cok verimli ve bereketli gecti.




01 Nisan Cumartesi gunu Universitemiz Rektor Yardımcısı Prof. Dr. Bunyamin Duran’ın acış konuşmasıyla başlayan “İUR Kultur Haftası”nda, ilk konferansı, Universitemiz İlÂhiyat Fakultesi Dekanı Dr. Ozcan Hıdır verdi. Konferansında Dr. Hıdır, oncelikle peygamberlik (nubuvvet) kurumuna îmanın onemine vurgu yaptıktan sonra II. Vatikan Konsili’ne atıfta bulunarak, Hz. Peygamber’in Peygamberliği konusunun, gecmişte ve gunumuzde muslumanlarla diğer din mensuplarının diyaloğunun en onemli ve cekişmeli konusu olduğunu ifade etmiştir. Daha sonra Batı’da Hz. Peygamber’e yonelik imajın oluşumunda tarihteki tanım ve tasvirlerin onemli rol oynadığını soyleyen Dr. Hıdır, bu acıdan tarihte, “indirgemeci (reductionist)” ve “fenomenolojik” olmak uzere iki farklı değerlendirme tarzının one cıktığını belirtmiş ve bunların etkisinin gunumuzde de alabildiğine gorulduğunu soylemiştir. Ozellikle 20. yuzyılın ikinci yarısına kadar Batı’da bilhassa etkili olan indirgemeci bakış acısına gore Hz. Peygamber’in “bir lider”, “sosyal bir reformcu”, “Kur’an yazarı”, “sahte peygamber”, “Muhammedanizm’in kurucusu” vb. birtakım cirkin tanımlamalarla tasvir edildiğini ifade eden Dr. Ozcan Hıdır, sozlerini her iki bakış acısına sahip Batı’lı yazarlardan ornekler vererek son verdi.

02 Nisan Pazar gunu Sabahattin Ucar Hocamız “Avrupa’daki Muslumanların Ailevi Problemleri ve Cozum yolları” başlıklı konferansında ailenin amacının, yardımlaşarak kusurları gidermek, birbirlerinin iffetini korumak, birbirlerini zararlı seylere karşı korumak, barış ve guven icinde yaşamak ve mutlu ve huzurlu olarak yasamak olduğunu belirtmiştir. Ayrıca karşılıklı sevgiyi koruyan ana prensipler konusunu da genişce ele almıştır.

Kultur Haftası’nın ikinci gununun bir diğer konuşmacısı Universitemiz oğretim uyelerinden Prof. Dr. SalÂh Mehdi Fartousi idi. Prof. Fartousi, İslÂm Tarihi’ni derinden etkilemiş ama tarihin yaprakları arasında kalmış unlu sahÂbi Ahnef b. Kays’tan (r.a.) bahsetmiştir. Ahnef’in İslÂm fetihlerinde gosterdiği yararlılıkların yanı sıra, ilim meclislerinde de onemli bir konumu olduğunu vurgulayan Prof. Fartousi, ayrıca onun, aldığı idari vazifeleri de maharetle yerine getirdiğini değişik orneklerle anlatmıştır.



Ucuncu gunun konuşmacısı ise Universitemiz Rektor Yardımcısı Prof. Dr. Bunyamin Duran idi. Prof. Duran, ‘İmam GazzÂli’nin İncil ve Tevrat’ı Yorumlama Yontemi” isimli bir konferans vermiştir. Konuşmasını daha ziyade, GazzÂli’nin bugune kadar fazla ilgi gormemiş, Tevrat ve İncil’i yorumlama ile alakalı bir kitabı bağlamında yapan Prof. Duran, GazzÂli’ye atfen, daha once pek Musluman alimler tarafından gundeme getirilmeyen İncil ve Tevrat değerlendirmelerinde bulunduktan sonra, şu an elde mevcut Tevrat ve İncil nushalarında İslÂm inancıyla ortuşen pek cok pasajın yer aldığının altını cizdi.

4 Nisan Salı gunu İUR Sanat Fakultesi’ne bağlı olarak Dr. Mustafa Akdemir yonetiminde faaliyet gosteren “Rûmi Sanat Merkezi”nin acılışı yapıldı. Dr. Mustafa Akdemir’in bir de canlı ebru gosterisi yaptığı acılışa Erasmus Universitesi oğrencileri başta olmak uzere, pek cok basın mensubu ve sanat meraklısı iştirak etti. Aynı gunun akşamı ise Fas’lı iki ilim adamı Hamer el-BakkÂli ile Dr. Muhammed el-AmrÂvi, İmam eğitiminde Fas tecrubesi ve Avrupa’da yaşayan imamların teorik ve pratik sorunlarına yonelik cozum onerileri sunan birer konuşma yaptılar. Ozellikle uzun yıllardan bu yana Hollanda da yaşayan Hamer el-BakkÂli’nin, imam eğitimi konusunda Hollanda Hukumeti’nin cifte standardına dikkat cekmesi onemliydi.

İUR Kultur Haftası’nda 5. gun konuşmacısı Fransa’dan Fas asıllı Dr. Muhammed Faruk idi. Fas’ın en onemli İslÂmi Cemaatlerinden birinin Avrupa temsilcileri arasında yer alan Dr. Faruk, Avrupa ozelinde Muslumanların bazı fikri ve entelektuel problemlerine yonelik cozum onerileri sundu. Avrupa’da gittikce sayıları artan Muslumanların entelektuel acıdan da cok mesafe kat ettiklerini, her turlu engellemelere rağmen İslÂmi usule bağlı Muslumanların İslÂm’ı en guzel şekilde temsil etmeye calıştıklarını vurguladı. Bu bağlamda Dr. Faruk, Rotterdam İslÂm Universitesi’nin tarihi bir misyon ustlenmiş olduğunu ve tum Avrupalı Muslumanların ve gayr-i Muslimlerin İslÂmi konularda başvuru mercii haline geldiğini, dolayısıyla elbirliği ile bu kuruma sahip cıkılması gerektiğinin de ozellikle altını cizdi.





Rotterdam’ da Peygamberî Esintiler

İUR Kultur Haftası’nda 06-09 Nisan tarihleri arası, hadis sahasının Turkiye’deki en onemli sîmalarından olan değerli Hocalarımız Prof. Dr. İbrÂhim CÂnan, Prof Dr. İsmÂil L. Cakan, Prof. Dr. Yaşar Kandemir ve Prof. Dr. RÂşid Kucuk, Universitemiz’de –tabir yerinde ise- “hadis ziyÂfeti” sundular. Universitemiz’de birer konferans ve birer hadis semineri veren hocalarımız bizleri adeta “Asr-ı saÂdet” iklimine taşıdılar. Guzel bir tevÂfuk eseri bu yıl “Kutlu Doğum Haftası”na denk duşen bu gunlerde Hocalarımız, kÂh aklımıza hitap edip Allah Resûlu ve hadisleri hakkında ortaya atılan şuphelere cevap verdiler, kÂh gonlumuze hitap edip Peygamber Efendimiz’in hayatından kesitler sunarak goz pınarlarımıza yol verdiler. Bu konferanslar www.iurtv.nl adresinden dinlenebilir.



“Cocuklara Kucuk Yaşta Uutanma ve Acıma Duygusu Verilmeli”

Kultur Haftası’nın 8. gunu Turkiye’nin en onemli psikiyatristleri arasında yer alan ve İstanbul’daki Memory Center’ın Başkanı olan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ailede Ana-Baba Cocuk İletişimi ve Ozum Yolları” başlıklı onemli bir konferans verdi. IUR Erdebil Konferans Salonu’nda, yaklaşık 600’u aşkın insanın takip ettiği konferansında Prof. Tarhan, evlilikte huzurun yolları ve problemlerine değindi. İki saatı aşkın bir sure kesintisiz dinlenen konferansında duşuncenin “niyetlenmiş ve niyetlenmemiş” olmak uzere iki turu olduğunu ifade eden Prof. Tarhan, davetsiz duşuncelerin beynimize girmesini onlemek icin psikolojik filtremizi calıştırmamız gerektiğinin altını cizdi. Ayrıca hedefi belirleme işinin Allah tarafından insana bırakıldığını ve insanın varoluşuna uygun hedefler secerse mutlu olacağını belirtti.



“Modern Dunyada Hadis Problemleri” Paneli

Yukarıda zikrettiğimiz Turkiye’nin en şohretli hadis hocalarının katıldığı ve başkanlığını Rektorumuz Prof. Dr. Ahmed Akgunduz’un yaptığı “hadis paneli” -belki de- Avrupa’da bir ilki gercekleştirmiş oldu. Hadislerin yazıya gecirilmesi, tasnif edilmesi ve hadise yapılan saldırıların kaynağı ve sebepleri konularının ele alındığı panele Hollanda’nın pek cok yerinden her cemaatten renkli bir topluluğun katılması, insanlarımızın Peygamberimiz’in Sunneti’ne olan rağbetlerinin bir ifadesi olması acısından anlamlıydı.

Kultur Haftası, 09 Nisan 2006 Pazar akşamı Prof. Dr. Ahmet Akgunduz’un verdiği, “Ayasofya” konferansı ile sona erdi. Kalabalık bir dinleyiciye hitap eden Prof. Akgunduz, Ayasofya’nın Bizans Donemi’nde, Osmanli hakimiyeti altında ve Cumhuriyet yıllarında gecirdiği değişmeleri geniş bir şekilde anlattı. Zaman zaman gecen yıl Doc. Dr. Sait Ozturk ve Yaşar Baş ile birlikte neşrettikleri Uc Devirde Bir Mabed: Ayasofya kitabından aktarımlar da yapan Prof. Akgunduz, calışmalarının en onemli yonlerinden birinin, Fatih Sultan Mehmet’in, uzunluğu 65 metreyi bulan ve halen Tapu ve Kadastro Genel Mudurluğu “Kuyud-i kadime” arşivinde yer alan orijinal “Ayasofya Vakfiyesi”nin Arapca'dan Turkce'ye tercume edilerek esere konması olduğunu ifade etti. Ayasofya ile alakalı daha pek cok bilinmeyeni ortaya koyan Prof. Akgunduz’un bu konuşması da dahil diğer butun konferanslar, www.iurtv.nl adresinden izlenebilir.



Ote yandan “5. Kultur Haftası” suresince IUR Hanımlar Kultur Merkezi tarafından organize edilen yemek kermesi de, birbirinden leziz yemeklerin sunulduğu ve Arap ve Turk Mutfağı’nın muhtelif ceşitlerinin bir araya getirildiği kusursuz bir hizmet sergiledi. Emeği gecen herkesten Allah razı olsun…
__________________