Ferrari, dun yapmış olduğu acıklamada takım patronu Maurizio Arrivabene ile yollarını ayırdığını duyurmuştu. Ferrari'nin 2016'dan bu yana gosterdiği gelişimde takım patronluğu gorevini ustlenen Arrivabene'nin ayrılığı kimileri icin surpriz olsa da, yapılan bazı hatalar ve eksiklikler bu kararda etkili oldu. Ferrari, ozellikle son senelerde takım patronluğu acısından oldukca farklı donemleri geride bıraktı. Ruya takım doneminde uzun yıllar Jean Todt'un yuruttuğu takım patronluğu gorevini 2008 ile 2014 yılları arasında Stefano Domenicali ustlenmişti. 2008'de kazanılan takımlar şampiyonluğunun ardından beklenen şampiyonluğun bir turlu gelmemesi ve turbo motor donemine kotu başlangıc yapılmasının ardından Ferrari Domenicali ile yollarını ayırarak Amerika'dan, pek F1 kulturunu bilmeyen Marco Mattiacci'yi goreve getirdi ancak onun bu pozisyondaki donemi sadece 9 ay surdu. Ferrari'nin guclu bir lidere ihtiyacı vardı ve Phillip Morris bağlantısı ile uzun yıllardır takımla icli dışlı olan Maurizio Arrivabene bu goreve getirildi. Arrivabene'nin takım patronluğunu devralmasından bu yana Ferrari istikrarlı bir şekilde performans olarak gelişme kaydetti ve her sene, Mercedes ile olan fark gittikce kapandı. 2018'de hemen hemen Mercedes'le benzer hızda bir arac uretilse de, takım her iki şampiyonluğu birden son yarışa kalmadan kaybetmekten kurtulamadı. Herkesin bildiği uzere İtalya demek, Ferrari demektir. Ferrari demek, şampiyonluk demektir. Şampiyonluğun kazanılmadığı her sene, takımın başında yer alan isim topun ucunda yer alır. Bu acıdan art arda gelen başarısızlıklar sonucunda sık sık takım patronu değişikliği sonucu ortaya cıkabilir. 10 senedir şampiyonluk kazanılamaması, ustune ustluk sebebi her ne olursa olsun iyi bir araca rağmen bunun olmaması, yonetimin Arrivabene ile yollarını ayırma kararı almasında etkili oldu. Aslında karizması ile Arrivabene, eski başkan Sergio Marchionne icin Ferrari'nin F1 takımında yer alması adına iyi bir isimdi. Ancak karizma yeterli olmadı. Yaşanan hatalar zinciri, takım icerisindeki suclama kulturu ve arka planda yaşanan bazı gelişmeler sonucunda, uzun yıllar sonra uretilen en iyi araca rağmen, Ferrari ve Arrivabene yollarını ayırmak zorunda kaldılar. Ferrari'nin eski teknik patronu Ross Brawn, "Ferrari icin ikinci olmanın asla yeterli olmayacağını" soylemişti. Son 3 senedir elde edilen 2 ikincilik, Arrivabene'nin takımda kalmasına yeterli olmadı. Takım icerisinde yaşananlara baktığımızda, Arrivabene'nin Ferrari'deki statusu seneler ilerledikce başlangıc noktasına gore dramatik bir şekilde duşuş yaşadı. Gecen sene hayatını kaybeden ve Ferrari'nin son senelerdeki yukselişinde en buyuk paya sahip olan Sergio Marchionne, Arrivabene icin "takımı yonetecek guclu kişiliğe, profesyonelliğe ve karar mekanizmasına sahip olduğunu" soylemişti. Arrivabene bu ovgulerle gorevine iyi başladı ancak Marchionne'nin hayatını kaybetmesinden once dahi onun takımdaki geleceği sorgulanmaya başlamıştı. Yapılan değerlendirmelerin ardından, Marchionne'nin yerine gorevi devralan Ferrari'nin yeni Başkanı John Elkann, Arrivabene'nin Ferrari'nin yeni CEO'su Louis Camilleri ile yakın arkadaş olmasına rağmen onun takımdan ayrılmasına karar verdi. Ferrari, yaz doneminde Marchionne'nin vefatı nedeniyle yaşanan trajik donemde aceleci karar almayarak Arrivabene'ye zaman verdi ancak bu surecte de işler yolunda gitmedi. Temmuz ayında gercekleştirilen Almanya GP'de takım emri konusunda yaşanan belirsizlik, İtalya GP'de benzer şekilde takım emri verilmekten cekinilmesi ve sonrasında yaşananlar nedeniyle takımın olası 1-2 sonucunu kaybetmesi, ust yonetim ile Arrivabene arasında iplerin gerilmesine neden oldu. İtalya GP'ye Ferrari ilk iki sıradan başlamıştı. Kimi Raikkonen pole pozisyonundayken şampiyonluk icin mucadele eden Sebastian Vettel 2. sıradaydı. İlk turda iki Ferrari pilotu arasında yaşanan mucadele, Mercedes pilotu Lewis Hamilton'ın Vettel'i kolayca zorlamasını sağlamıştı. Bu mucadelede Vettel spin atarak geriye duşerken, Raikkonen Hamilton'ın kendisini gecerek kazanmasına engel olamamıştı. Bir diğer buyuk hata Japonya'da geldi. Takım sıralamalarda yanlış lastikleri takarken, Vettel'in hataları devam etti. O donemde Ferrari ve Vettel uzerinde baskı artarken, Arrivabene bu baskıyı dağıtma konusunda gerekeni yapmada zayıf kaldı. Arrivabene, Japonya'da yaşananların ardından basın karşısında gergindi ve direkt birilerini işaret etmese de genel olarak takımı eleştiren ifadeler kullandı.Sezonun kalan bolumunde de Arrivabene'nin medya karşısındaki yaklaşımı hic yumuşamadı. Son donemde gorulen agresif ve suclayıcı tavrı devam etti. Arrivabene sezon bittikten sonra takımın teknik patronu Mattia Binotto'nun aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle ayrılacağı iddialarına sert cıktı ve şunları soyledi: "Oncelikle bir şeyi acıklığa kavuşturmak istiyorum. Mattia ile ilgili haberler sahte. Takım icerisinde istikrarsızlık yaratmak ve problem yaşanmadığı halde problem yaşatmak icin cıkartılan bu gercek dışı ve sahte haberler hakkında yorum yapmak istemiyorum." "Bu sezon takımımızı istikrarsızlaştırmaya yonelik pek cok girişimde bulunuldu. Bazen suruculerimiz hakkında hikayeler cıkarttılar, bazen de diğer teknisyenlerimiz hakkında." "Benim pozisyonuma gelirsek, bunu Louis Camilleri'ye sormanız gerekiyor!" Sonunda ust yonetim bu soruyu değerlendirdi ve takımın başında yer alan en ust isim ile yolların ayrılması kararı verildi. Phillip Morris'teki gorevi nedeniyle uzun zamandır Ferrari, Formula 1 ve Bernie Ecclestone ile bağlantılı olan Arrivabene, Ferrari'yi yonetmesi acısından en ideal isim olarak kabul ediliyordu. Uzun sure F1 Komisyonu'nda yer alan Arrivabene, Ferrari'nin politik gucunu yeniden kazanması konusunda en iyi isim olacak gibi gorunuyordu. Ancak bu konudaki beklentiler de gercekleşmedi. Arrivabene donemindeki en buyuk kazanc, Ferrari'nin pist ustundeki gelişimi oldu ancak o, bu konuda da tam manasıyla sorumluluğu ustlenemez. 2016'da geride kalmalarının ardından Arrivabene'nin kontrolunde yapılan değişiklikler takımın ilerlemesini sağladı. Ancak bu değişiklikler buyuk olcude Marchionne tarafından gercekleştirildi. Marchionne, gecen yaz da bazı değişikler planlıyordu ve değişikliğin temelinde yine Binotto yer alıyordu ancak bu planlarını gercekleştiremeden hayatını kaybetti. Marchionne istediği şeyi genelde alan bir isimdi. O artık mezarda olsa dahi, onun etkisi hÂl goruluyor. Charles Leclerc'in Ferrari'ye gecişi ve Arrivabene'nin ayrılarak yerine Binotto'nun gecmesi zaten onun planları dahilindeydi. Yine onun istedikleri olmuş oldu. Marchionne'nin 2016'da gercekleştirdiği yeniden yapılanma kapsamında Ferrari'yi ve işleyişini cok iyi tanıyan, mevcut durumdan maksimumu almayı iyi bilen Binotto'nun teknik bolumun başına getirilmesi takımın canlanmasını sağladı. İşin ironik tarafı, Ferrari'nin son 10 senedir en iyi aracını urettiği senenin sonunda Arrivabene'nin gorevinden alınmış olması. Arrivabene'nin aracın tasarımında ya da en iyi araca sahip olma planında ciddi bir rolu yoktu. Ondan asıl beklenen şey, tutukluk yapan gergin yarış takımını ve yıldız pilotunu baskı altında beklentileri sağlamaları yolunda iyi yonetmesiydi. Ancak o, beklentileri karşılayamayan son Ferrari patronu oldu. Kısacası 2008'de Jean Todt'un resmi olarak bırakmasının ardından geride kalan 11 sezonda Ferrari, tek bir takımlar şampiyonluğu kazanabilirken 3 takım patronu değiştirmiş oldu. Gercekte yaşananları duşunduğumuzde, Arrivabene Marchionne'nin kurmuş olduğu yoldan daha fazlasını yapamadı. Arrivabene'nin Marchionne sonrası yeni Ferrari liderliğinde bunu yapma şansı vardı ancak kendisi etkili bir F1 takım patronu olma yeterliliğini gosteremedi. Arrivabene'nin Ferrari'de başarısız olduğu donemde Mercedes'in takım patronu Toto Wolff'un art arda 5. şampiyonluğunu kutlaması surpriz olmadı. Arrivabene gibi Wolff'un da cok ciddi bir yarış takımı gecmişi yok. Wolff, Mercedes'te takım patronu olmadan once DTM'de HWA takımında hissesi vardı ve ardından Williams F1 takımında hisse sahibi oldu. Wolff'un da Arrivabene gibi arac tasarımında bir etkisi yok ancak o, Arrivabene'nin aksine takım icerisindeki insanları yonetme konusunda cok daha iyi iş cıkardı. İnsanları suclama yerine onların ozgurce calışmasını sağladı. Bu yaklaşımı zaman zaman rakiplerinin de ovgude bulunmasını sağlıyor. Arka planda her zaman politik oyunlar oluyor ancak Wolff, son senelerde Formula 1'i domine eden takımın başında herkesi motive etme acısından buyuk başarı sağladı. Yani o, takımdan ayrılsa bile Jean Todt'un Ferrari'de, Christian Horner'ın Red Bull'da başardıklarıyla hatırlanması gibi hatırlanacak. Arrivabene, bu isimlerin takımlarında kurmuş olduğu etkiyi Ferrari'de gosterme konusunda başarılı olamadı. Bu yuzden Ferrari, yeni bir sezon daha başlamadan bu konuda aceleci davrandı. Bu acıdan duşunulduğunde Ferrari, politik oyunları cok fazla onemsemeyen ancak iyi bir F1 aracı yapmayı ve onu oluşturacak ekibi kurmayı cok iyi bilen adamı yani Binotto'yu gorevlendirmekten korkmadı. İtalya Ferrari'den şampiyonluk istiyor. Arrivabene bunu başarabilen isim olmadı ancak Binotto bu konuda diğer takımlar icin gecerli bir tehdit olabilir. Gunluk Gazeteler
__________________
Arrivabene - Ferrari Ayrılığının Arka Planında Neler Var?
Spor Haberleri0 Mesaj
●19 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Spor
- Spor Haberleri
- Arrivabene - Ferrari Ayrılığının Arka Planında Neler Var?