Charles Leclerc’in caylak sezonu, etkileyici sıralama turu performansları ve guclu yarışlarla gecmişti ancak 2019 Ferrari surucusu, Sebastian Vettel’e karşı onemli bir alanda ilerleme kaydetmeli. Sauber ilk yarışlarda Williams ile gridin arkalarında yer alırken, sezon sonuna doğru sıralama turlarında duzenli olarak ilk 10’a girmiş ve yarışlardan duzenli olarak puan almıştı. Leclerc’in kendi sıralama performansını geliştirmesi, kendisini ve takım arkadaşı Marcus Ericsson’u ileriye taşıması anlamına geliyordu. Leclerc'in performansını daha ayrıntılı incelemek, etkileyici saf hızıyla beraber, 2019'da ele alması gereken kucuk bir zayıflığını da ortaya cıkarıyor. Olumlu taraf, Leclerc'in aracın saf hızına gore nasıl ilerlediğini gosteriyor. Motorsport'un tercih ettiği 'supertime' yontemi, Sauber'in griddeki yerini, her bir takımın bir hafta sonundaki en hızlı bireysel turunu ele alarak ve bunu en hızlı olanın yuzdesine gore hesaplayarak sıralar. Takımları bu şekilde daha adil kıyaslayabilirsiniz cunku her takımdan bir pilotun, hafta sonunun bir noktasında attığı en hızlı tur dikkate alınıyor. Daha sonra Leclerc'in aracının teorik olarak saf hızda olması gerektiği yonundeki cabalarını karşılaştırmak mumkundur. Sezonu dort parcaya bolmek, Leclerc’in sadece takımı yukarı taşımakla kalmayıp aynı zamanda aracın saf hızının da ustune cıktığını ortaya koyuyor. Sauber'in saf hızı, gectiğimiz sezonun her bir ceyreğinde yaklaşık olarak sırasıyla dokuzuncu, yedinci, yedinci ve beşinci sıralarda yer alıyordu. Bunun yanında Leclerc, sezonun her bir ceyreğinde sıralama turlarında sırasıyla 16.8, 11.4, 13,8 ve 8.6 ortalaması tutturdu. Sauber'in takımlar arasındaki ortalama pozisyonu 7.4 idi, ancak yine de Leclerc'in sezonluk sıralama turları ortalaması (12.7), Sauber'in 14. veya 15. sıradaki teorik start sırasından onde. Ayrıca, gridde Ericsson'un (15.7) elde ettiğinden uc sıra daha yukarıda; bu, Leclerc'in neden surekli İsvecli’yi geride bıraktığını acıklayan yollardan biri. Bu rakamlar, kabaca olsa da Monacolu’nun F1 sıralama turlarının zorluklarına uyum sağlama konusunda mukemmel bir iş cıkardığını gosteriyor. Ancak Leclerc, sıralama turlarındaki teorik olarak en iyi turunu bir araya getirme konusunda tum griddeki en kotu surucu oldu. Leclerc sadece uc kez aynı turda en iyi uc sektorunu birleştirebildi ve aynı zamanda teorik olarak en iyi turu ile asıl tur zamanını 0.132 saniye ile geride bırakarak ikinci en buyuk ortalama farka sahipti. Motorsport tarafından bu zorluklar sorulduğunda Leclerc, "Q1'den Q3'e kadar zorlamamız gerekiyor ve limitte turlar atıyorsunuz." ‘’Daha once yaptığınız şeyi geliştirmeniz zor.’’ ‘’Sezonun sonlarına doğru Q3’te istediğim turları atmayı başarabildim, ancak sezonun ortalarında Q3’te bazen zorlanıyordum ve en iyi turumu Q3’te değil Q2'de attığımı goruyordunuz.’’ demişti. Leclerc, ozellikle de sezonun son altı yarışının beşinde ilk 10'da başladığı yarışlarda kendini geliştirdi, ancak o zaman bile teorik olarak en iyi turunu bir araya getiremeyerek gridde birkac sıra yer kaybetti. Bu son altı yarış icerisinde Leclerc, Meksika’da (0.248) ve Brezilya’da (0.237) teorik olarak kaybettiği zaman ortalamasının altındaydı. Bu sert bir eleştiri gibi gorunse de Leclerc’in 2019'daki takım arkadaşı Sebastian Vettel’in teorik olarak her ikisine de liderlik ettiğini belirtmek onemli. Vettel, en iyi uc sektor derecesini 21 sıralama turunun 11'inde birleştirdi ve bu rakam, bu alanda kendisine en yakın surucuden uc fazla. Ayrıca, ortalama fark konusunda en iyi isimdi ve bu sezon bu fark sadece 0,025 saniye idi. Bu, Leclerc icin net bir takım ici karşılaştırma olcutu belirliyor ve Vettel'in kalitesini tum grid bağlamında vurguluyor. Leclerc, pist ustu pozisyonu kazanırsa ne kadar iyi yarışabileceğini bir caylak olarak kanıtladı. Gridin on tarafında cok daha onemli olan grid pozisyonu sayesinde, Vettel'in seviyesine yukselmesi Leclerc icin hayati onem taşıyacaktır. Gunluk Gazeteler
__________________