Zafer Toprak - Turkiye'de Kadın Ozgurluğu ve Feminizm (1908-1935), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 2016.
1908 Jon Turk Devrimi’yle birlikte ozgurlukten eşitliğe, uluslaşmadan laikliğe, gundemdeki tum temel donuşumler bir anlamda kadına odaklanmıştı. Gecmişte kadın “aile”nin bir parcasıydı; ayrı bir kimliği yoktu. Oysa Meşrutiyet soylemiyle kadın bireyselleşiyor, bedenini algılıyor, kendine ozgu kimlik kazanıyordu. Cihan Harbi, tum dunyada olduğu gibi Turkiye’de de kadını daha bir gorunur kıldı. Yoksulluk ile ozgurluk atbaşı gitti. Mutareke’yle birlikte gecmişin hiyerarşik yapıları kısmen coktu; ozel yaşam alanı koklu donuşumlere uğradı. Artık, geleneksel aile ilişkileri “ozgur kadın” karşısında yetersiz kalıyordu. Cumhuriyet, ulus-devlet inşa surecinde “asrî kadın”dan yeni gorevler beklerken onu aynı zamanda zapturapt altına aldı. Son kertede Cumhuriyet, biyolojik kimliğini koruyarak kadına yurttaş kimliği kazandırdı.
Kadının 1930’lu yıllarda secme-secilme hakkını elde edişi dış dunyada yankı uyandırmakta gecikmedi. Nitekim 1935 Uluslararası Kadınlar Kongresi’nin Turkiye’de toplanmasının temel gerekcesi buydu. Ancak Anglosakson cevrelerin etkin olduğu kongre Ankara’yı kaygılandırmış, vurgulanan barış soylemi Almanya ve İtalya karşısında iktidarı guc durumda bırakmıştı. Bundan boyle Turkiye’de ilk feminist dalga son buluyor, kadın hareketi otuz yıllık bir uykuya yatıyordu.
Zafer Toprak, Turkiye’de Kadın Ozgurluğu ve Feminizm adlı kitabında ozgun kaynaklardan yola cıkarak 20. yuzyılın ilk yarısında ulkede toplumsal donuşumun ana eksenini oluşturan kadının ozgurluk mucadelesini ve kazanımlarını anlatıyor.
**Yukleme bana ait.
Format PDF. Boyut (30.3 MB). 584 Sf.
ISBN: 9789753333221