Esra Ozyurek bu kitabında, laik devlet ideolojisi, politikası ve sembolizminin ev, işyeri, piyasalar, sivil toplum gibi ozel alanlarda nasıl yeni bir hayat ve meşruiyet bulduğunu anlamaya calışıyor. Yazar "nostalji" ve "toplumsal bellek" kavramları uzerinde sıklıkla durarak gecmişe, ozellikle de cumhuriyetin ilk yıllarına duyulan ozlemin, toplumun belirli bir kesimini nasıl harekete gecirdiğini ve kamusal-ozel, siyasal-siyasal olmayan, meşru-gayri meşru diye gorulen alanlar arasındaki hızla aşılan sınırları araştırıyor. Turkiye'de siyasal alanın ve devlet-yurttaş ilişkileri zemininin kendine ozgu ama kuresel gelişmelerle bağlantılı bir tarzda nasıl değiştiğine odaklanıyor.
Yazar neoliberal sembollerin populerleşerek, guclu devlet ideolojileri ve devlet gudumlu modernleşme projelerinin nostaljik anılarıyla yeni bağlamlara tercume edildiğini gosteriyor. Ozelleştirme, piyasa tercihi ve iradecilik gibi neoliberal sembollerle Kemalizmin devletci, ulusalcı ve modernist ideolojisinin sembollerinin 1990'larda beklenmedik bir şekilde ic ice gecişini irdeliyor. Kemalist siyasal, entelektuel ve askerî elit ve onların destek gordukleri sivil kesimlerin, siyasal İslama karşıt olarak, kendi ideolojilerini ve mevkilerini korumak icin devlet otoritesi dışında piyasa gudumlu neoliberal sembollerden sık sık yararlandıklarını savunuyor.
Esra Ozyurek bir antropolog olarak bu kitabında, "iceriden bildiği" Turkiye'ye dışarıdan bakıyor.
Sayfa Sayısı : 253
Yayınevi: Boğazici Universitesi
Baskı Yılı : 2009