• 15-07-2022, 11:58:41
    #1

    Lewis Mumford - Tarih Boyunca Kent (Kokenleri, Gecirdiği Donuşumler ve Geleceği); Ozgun Adı: The City in History, Its Origins, Itsş Transformations and Its Prospects; Ayrıntı: 512, Ağır Kitaplar Dizisi:21, İngilizceden Cevirenler: Gurol Koca ve Tamer Tosun, ISBN: 975-539-276-9; Birinci Basım:2007; 736 sayfa+64 sayfa fotoğraf; Ayrıntı Yayınları; İstanbul.




    Utopyaların merkezinde hep bir kent tasarımı bulunmasına şaşırmalı mıyız? Kentin aracılık ettiği surecler, yerine getirdiği işlevler ve insan hayatı uzerindeki etkileri duşunulduğunde bu hic şaşırtıcı değil. Elbette kent sadece maddi yapılardan ibaret değildir. Fiziksel bir butunluğe ve somutluğa sahip en buyuk toplumsal birim olmasının yanı sıra, kent geniş bir toplumsal ilişkiler ağının hem yaratıcısı hem de duğum noktasıdır. Gocebenin kışlağından ve koyden farklı olarak, insanın "kendisi gibi olmayan" ile, "yabancı" ile karşı karşıya geldiği, ilişki kurduğu ve birlikte yaşadığı yerdir. Rousseau'nun deyişiyle, "koyu, kasabayı evler oluşturur, kenti ise yurttaşlar." Oyleyse, Platon'dan Thomas More'a, Fourier'den bugune, daha iyi bir dunya duşlemeye girişenlerin, hayallerini somutlaştırıp ayrıntılandırırken oncelikle bir kent tasarlamakla işe başlamalarına şaşırmamalı. Kent planlamasından, kultur ve sanat tarihine, teknolojiden, toplumsal eleştiriye uzanan geniş bir alanda calışmış olan Amerikalı duşunur Lewis Mumford'ın başyapıtı, Tarih Boyunca Kent, işte bu ihtiyacı karşılama doğrultusunda atılmış ilk ve dev bir adım. Bu kitapta Mumford hem kentlerin evriminin tarihini hem de odak noktasında kent olan bir uygarlık tarihi yazıyor. Kentin yaratıcı ve yıkıcı imkÂnlarının izini tarih oncesine kadar surerek okuru Mezopotamya ve Mısır'dan yola cıkarıp, Yunan, Roma ve Ortacağ'dan, Avrupa monarşilerinin başkentlerinden ve sanayi kentlerinden gecirerek, gunumuz dunyasındaki yol ayrımının başına getiriyor. İnsanın "başkası" ile bir arada bir duzen kurması ve bir hukuk oluşturması, işbirliği ve iş bolumu sayesinde muthiş bir yaratıcı enerjiyi acığa cıkarması bu tarihin bir yuzu ise; iktidar, savaş, hiyerarşi ve aşırı mesleki uzmanlaşma aynı tarihin diğer, karanlık yuzunu oluşturuyor. Tapınağı, kalesi ve surlarıyla neolitik kent de, merkezi izdiham yuzunden tıkanmış, dort bir tarafa banliyoleriyle yayılan ve bugunun şekilsiz kenti de bu iki yuze sahip. Ancak yaratıcı ve yıkıcı guclerini kat kat artırmış bugunun kenti, organik bir sınır tanımayan yayılmasıyla, hem toplumsal bir cozulmenin eşiğinde hem de butun bir gezegenin ekolojik sistemini altust etme riskini taşıyor. Tarih Boyunca Kent, imkÂnların ve risklerin devasa boyutlar kazandığı bu yol ayrımında insanları duşunmeye, tartışmaya ve tavır almaya cağıran bir kitap.

    "Tarih Boyunca Kent yalnızca kent tarihi değil; aynı zamanda ust duzey bir ahlÂk felsefesi ve bir tur tragedya." The New York Times Book Review

    "Bir nesil boyunca Lewis Mumford, daha once hic yapılmamış bir kultur eleştirisi toplami uretti. Mumford?in bakış acısı geniş, ama derindi; yazar teknolojinin, sanatin ve ulusal politikanın dinamikleri kadar kokenlerini de inceledi, ancak genel fikirlere hep sadık kaldı; dikkatini Amerika?ya yoğunlaştırdı, ama eserlerinin her bir sayfası bir dunya vatandaşının sağduyulu ve tutkulu kaygılarını dillendiriyordu." Waldo Frank, Saturday Review " (Arka Kapak)



    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.