• 15-07-2022, 05:11:50
    #1



    Sağlık hizmetleri, devletin vatandaşlarına karşı taşıdığı sorumlulukların daima başında gelir. Ama bu hizmetler, nufusun kacta kacını kapsar, kimleri ?gormezden gelir'? Gelişmiş ulkelerin hemen hepsinde, sağlık bir vatandaşlık hakkına donuşurken, dunyanın oteki bolgeleri de bu reform ?ruzgÂrlarına? kapılıyorlar. IMF ile Dunya Bankası'nın da desteklediği bu ?insanî' tutumun gercek nedeniyse, insanları kuresel piyasa oyununda tutmak. Elbette her yeni reform paketiyle, ozel sektorun sağlık alanındaki işgali genişliyor ve devletin tek başına hizmet vermesinin etkin olmadığı ileri surulerek, maaşlı sağlık personeli istihdamının daraltılması oneriliyor. Gelişmekte olan ulkeler, reformları kendi koşullarına gore eğip bukerek, vaat edilen eşitlik ve hakkaniyet koşullarını en başta ortadan kaldırıyorlar. Peki ya Turkiye? Nufusun tamamını kapsamaktan uzak ?Genel Sağlık Sigortası? tasarısı, primlerini odemeyenlerin sağlık hizmetinden mahrum bırakılmasını esas alıyor. Prim sistemi uzerine kurulan bir sağlık sigortasının, Turkiye gibi ekonomik istikrarsızlıkların hukum surduğu bir ulkede yol acabileceği felaketleri duşunmek bile korkutucu. Avrupa'nın farklı ulkelerinden akademisyenlerin, Avrupa'daki ?sağlık hizmetleri? kavramını ve uygulamaların tarihini ele aldıkları, sorunlarını ulusal olceklerde tartıştıkları ve reform onerilerini değerlendirdikleri bu kitap, sağlık hizmetinin devletin vatandaşa karşı asli gorevi olduğunu ve yaratılmaya calışılan ?muşteri-satıcı' ilişkisinin carpıklığını bir kez daha tum acıklığıyla gozler onune seriyor.




    Tarayan bilinmiyor. Temizlenmiş, tek sayfaya devşirilip clearscan uygulanmıştır.
    İletişim Yayınları, 2007, 231 sf., 2 mb.



    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.




    Yararlı olması dileğiyle.