?1977 yılına kadar Ankara Universitesi Hukuk Fakultesi?nde otuz yıla yakın bir sure boyunca oğretim uyeliğinde bulunan Profesor İlhan Arsel, 1960 ihtilÂlinden sonra yeni bir Anayasa on tasarısını hazırlamakla gorevlendirilen on kişilik İSTANBUL KOMİSYONU?na ve daha sonra KURUCU MECLİS on tasarısını hazırlamak uzere kurulan beş kişilik komisyona uye oldu.
1966 yılında Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından Turkiye Buyuk Millet Meclisi Senatosu?na KONTENJAN SENATORU olarak atandı.
1971 yılında CONSTITUTIONS OF THE COUNTRIES OF THE WORLD adlı yayının TURKİYE ve BELCİKA bolumlerini hazırladı (1971 tarihi itibariyle).
Yirmiyi aşkın ceşitli yayınları arasında: ŞERİAT VE KADIN (Kaynak Yayınları, İstanbul 1988); ARAP MİLLİYETCİLİ?İ VE TURKLER (inkılÂp Kitabevi, İstanbul 1987); TOPLUMSAL GERİLİK-LERİMİZİN SORUMLULARI - DİN ADAMLARI VE AYDINLAR (Birinci Kitap: Din Adamları; Anka¬ra 1977); TEOKRATİK DEVLET ANLAYIŞINDAN DEMOKRATİK DEVLET ANLAYIŞINA (Ankara Uni-versitesi Yayınları, Ankara 1975).
BİZ PROFESORLER adlı bu kitabı ilhan Arsel, Universite'nin ve oğretim uyelerinin fikirsel ve kişisel yetersizliklerini kamu oyuna acıklamak maksadiyle yazdı. 1977 yılında Universite?den is¬tifa ederken şoyle der:
?Bana oyle geliyor ki biz oğretim uyeleri, icimizde hic kuşkusuz pek iyilerimiz bulunmakla beraber, pek coğumuz yetersiz ve bilgisiz... kimseleriz. Dar goruşluluğumuz ve tutuculuğumuz her turlu tanımlamanın dışında kalır. Bizlèr cağdaş anlamda Universite oğrencisi yetiştirecek olgunluktan cok uzağız; yetiştirdiğimiz insanların ne kez duşuk bilgiler ve zihniyetle bu toplu¬mun başına bel olduğunu her gun gormekteyiz.... Ulkemizi her gun biraz daha ucuruma yaklaş¬tıranlar da bu bizim yetiştirdiklerimizdir. Şu muhakkak ki bizlerin, kendi kendimize ceki duzen vermemiz, kendimizi geniş goruşlulukler ve gercek bilgilerle donatmamız... ve asıl onemlisi me¬denî cesÂrete sahip ve sağlam karakterli kişiler olarak topluma ve yeni kuşaklara ideal orneği olmamız, emsÂl sağlamamız... ve kısacası haysiyetli aydınlara yaraşanı yapmamız, aklımızı başı¬mıza toplamamız koşuldur. Bundan dolayıdır ki bizler, en İnsafsız, en sert ve hatt en abartmalı bicimlerde yerilmeli, başkalarına cuvaldızı batırmadan once iğnenin kendimize batırılmasını bek-lemeli ve bizi yerenleri baş tacı etmeliyiz. Bu yermeleri, bu iğnelenmeleri goze aldığımız ve bu¬na mustahak bulunduğumuzu kabul ettiğimiz an, olumlu yonelişe ilk adımı atmış sayılırız...?
?Fakat şunu da takdir ediyorum ki, yukarda kısaca ozetlediğim nedenler yuzunden havası ar¬tık teneffus edilemeyecek hÂle giren bir kuruluşta daha fazla kalamazdım. Bu havayı yaratan kişilerle ve onların cağ gerisi zihniyetiyle aynı binada ve aynı salonlarda bulunmak kadar azab verici başka bir şey olamazdı benim icin, istifamdan ,sonra tek teselliyi, onlardan artık uzak ka¬labileceğimi duşunmekte bulacağım. Vaktiyle Voltaire, kendisi icin yaşanmaz bir ortam yaratan cevreler yuzunden Hollanda?yı, hani o kanalları ve ordekleri ile un salmış dlyÂrı terkederken, şoyle derdi ADIEU CANAUX, ADIEU CANARDS, ADIEU CANAILES (Elved kanallar, elveda ordekler ve elved kulhÂniler). Buradaki CANAILLES deyimi Turkcemize genellikle KULHANİLER diye cevrilir. Fakat ben onu kafamda cok daha yericl ve vurucu anlamiyle gercek yerine yerleştirerek ve aynı duşuncelerde eriterek, bu kendilerinden ayrıldığım ve artık yabancı kalacağım kişiler ve onların zihniyeti icin kullanıyor ve tekrarlıyorum; sanırım uzun bir sure de tekrarlayacağım.?
Tıpkıcekim PDF
4.1 Mb
233 Sayfa
İnkılap Yayınları, 2. Baskı 1987
Bu kitap ilk kez forumumuzda paylaşılmaktadır.
Lutfen forumun linklerine sahip cıkın.
Forumun adresini verin ailemize katılsınlar.
Forum paylaşım-katılım kulturudur.
Harcanan emek bu forumun gelişmesi icindir, sahip cıkalım.
