• 10-07-2022, 15:00:34
    #1

    Ozgurluğun Ekolojisi
    (Hiyerarşinin Ortaya Cıkışı ve Cozuluşu)
    Orjinal isim: The Ecology of Freedom
    Murray Bookchin
    Ayrıntı Yayınları / İnceleme Dizisi

    Yuzyılın buyuk duşunurlerinden Bookchin'in onemli calışması olan Ozgurluğun Ekolojisi, cağdaş ozgurlukcu duşuncenin 'başyapıtı'dır. Yazar, konformist/teknokratik cevreciliğe, kafaları mistisizmle bulanmış 'Yeni Cağ' ekofeministlerine, hayatın her alanını ekonomikleştirerek yoksullaştırmış olan kapitalizme ve onu eleştirmek isterken ekonomist mantığını devralan Marksizme karşı cepheden ve cok guclu bir saldırıya girişiyor. Bookchin'e gore gezegenimizdeki yoğun ekolojik tahribatın ardında, insanın insan uzerindeki tahakkumunun insanın doğa uzerinde de hakimiyet kurma isteğine yol actığı 'tahakkum mirası' ve bu isteği tam anlamıyla gercekliğe donuşturen rekabetci kapitalizm vardır. Kapitalizmde 'her turlu kulturel, etik ve psikolojik mesele maddi bir ihtiyaclar sistemi icinde massedilir. 'Akıl rasyonalizme, etik tekniğe, bilim de 'nicin' sorusunu 'nasıl' sorusuna kurban eden bilimci bir Kilise'ye donuşmuştur. Ama bunları tarihsel gelişimleri icinde değerlendirmeyip bizzat akla, teknolojiye ve bilime saldırmak ucuz bir gericiliktir sadece. Bookchin butun bunlara karşı toplumu ekolojik, akılcı ve sanatsal kaygılarla yeniden yapılandırıp 'ekolojik bir toplum' yaratmayı amaclayan utopyacı bir alternatif, eko-anarşist bir proje onerir. Bu proje yazarın 'ozgurluk mirası' adını verdiği, tarihteki ceşitli ozgurluk deneyimlerinin akılcılık ve bilimle butunleştirilmesine dayanır. Bu mirasın koşetaşlarını oluşturan organik ('ilkel') toplumun 'indirgenemez asgari', 'eşitsizlerin eşitliği' ve 'yararlanma hakkı' ilkeleri; antik Yunanlıların sınır ve denge anlayışlarıyla doğrudan demokrasi pratikleri; Hıristiyanlığın evrensel insanlık vurgusu; ortacağın konfederasyon ilkesi ve 'sapkın' Bilinircilerin (ve Gercekustuculerin) arzuya yukledikleri politik anlam, tarihte icine gomulmuş oldukları tahakkum matrisinden arıtılarak yeni bir etik sentez icinde butunleştirilir. Yazarın 'tamamlayıcılık etiği' dediği, bir 'paradigma' değil bir 'zemin' olarak evrimci doğaya dayanan bu etik, butunluğe, akılcı yeniliğe ve yaşam bicimlerinin benzeşmezliğine ve zengin ceşitliliğine değer verir. Bu etiğin hayata gecirileceği 'ekolojik toplum'da hiyerarşi cozulup yerini karşılıklı bağımlılığa bırakacak, ozgurluk doğayla, bireysellik topluluk bağlarıyla karşı karşıya konmayacaktır. Ozgurluk imkanları ve onundeki engeller hakkında gercekten duşunmek isteyenlerin olağanustu bir heyecanla okuyacakları felsefi, tarihsel, sosyolojik, psikolojik, kısacası 'hayati' bir inceleme Ozgurluğun Ekolojisi.

    * Alıntıdır ...
    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.