Cocukluğumuzn Eski Cizgi Filmleri ....(hatırlayacksınız)
Anime Manga0 Mesaj
●36 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Dizi - Film - Sanat Forumu
- Yabancı Diziler
- Anime Manga
- Cocukluğumuzn Eski Cizgi Filmleri ....(hatırlayacksınız)
-
26-09-2019, 10:14:53[IMG]www.realfiesta.com/images/nostalji/degerli.jpg[/IMG] YAKARİ : Allahım ne kadar eski ve ic bayıcı bir cizgiydi bu. İlkokuldaydım, her akşam koftemi yer, Yakari'yi seyreder, sonra da yatardım. O kadar sıkıcı olmasına rağmen herhalde gec yatayım diye izliyormuşum? Bir atı, bir de yakarikikuuu yukurikikuuu diye ote ote dolaşan bir kartalı vardı. Herşey ağırcekim gibiydi bu cizgide, fenalık basardı insana. Cabucak ta biterdi, gayet embesil bir şeydi, işte bir nesil bunu izleyerek uyudu. MUSTİ : Carpık ağızlı ve de gomlekli bir kedi yavrusunun maceralarını anlatırdı bu cizgi dizi. Ben bunun daha cok Milliyet Kardeş dergisindeki cizgiromanlarını hatırlıyorum, sene 1984, ilkokuldayım. Musti'nin pek bir olayı yoktu, tintin dolaşır, kirpi kardeş, tavşan kardeş, sevgi boceği tadında takılırdı. En onemli ozelliği kollarıyla bacaklarını soba borusu gibi tuhaf tuhaf oynatarak yurumesiydi, sonradan aynı ozelliği Star Wars'ta C-3PO'da gorecek, Musti'yi rahmetle yadedecektik. Once" programında yayınlanan cizgilerden biriydi, Jumbo isimli cok şeker bir yavru ucağın (?????) maceralarını anlatırdı. Cok ta gaza getirici bir şarkısı vardı, bu eleman ucarken aşağıdan koyunlar, okuzler Jumbooo diye bağırırdı, tabii ben de hemen gaza gelir soylerdim. İşte ben uzun yıllar Jumbooo Juumbooo diye bağıra bağıra dolandım ortalıkta. ATOM KARINCA : Atom karınca super guclu bir karıncaydı, kellesindeki antenler cızzztt bızztt yapar, bizimki Supermen'i utancından ağlatacak şekilde ucar, kahramanlıklar yapardı. Vallaha babam bunu pek severdi, herhalde ben de babam Atom karınca seyrettiği icin maruz kalmışım. Babam gelecek yıllarda "atom karınca geliyooor" diye bağırmaya devam etti. iye gulmesiydi. Babamın favori cizgi filmlerinin başında gelirdi.Bu pire torbası it ortalığın tozunu atar, sahibesi yaşlı teyze de hic bir şeyin farkında olmadığından "aferim canım benim" diye Değerli'yi pohpohlardı. Sanırım bu teyze Tweety'deki yengeye ilham veren karakterdir, belki de kuzeni bilem olabilir. ARI MAYA : Annemin anlattığına gore ben Arı Maya izlerken o da yemeğimi ağzıma tıkarmış?? Ben bunu izlediğimi hic hatırlamıyorum ama resimli bir kitabı bile varmış bende. Bu da boyle kız mı erkek mi bilinmez bir arıydı, en azından ben hic bilemedim, bole posteki gibi yekpare bir sacı, cizgili donu vardı, cicekten ciceğe ucardı. Sevgi ve de mutluluk bocuğuydu kendisi. Ama cizgi filmi cok acıklıydı, bir nesli hungurt şakırt ağlatmıştı. Minik Maya annesini kaybeder bizim gozyaşlarımız sel olur akardı, aaah ah! uyumamızı engelleyen cizgilerden biriydi. Nils diye tembel bir cocuk artık sihirle mi, buyuyle mi neyse parmak kadar kalıyor, anaa pipim de bamya kadar oldu diye utancından kimsenin yuzune bakamayacağı icin kazına atlayıp ciftlikten kacıyordu. Kazın ayağı ise başkaydı sayın seyirciler, ahaahahaa, evcil kaz Morton gocmen kuşlarla ucmayı kafasına koymuştu, azimle sıcan taşı deler sozunu kanıtlarcasına kendini kasarak ucmayı becermiş,o gunden sonra bamya Nils olarak hatırlanan kahramanımız da bunun boynuna atlayarak ciftliği terketmişti. Serinin devamında bunların maceralarını izlemiştik. TONTONLAR : İşte bu Tontonlar, benim hayatta ilk fanatiği olduğum cizgi filmdi. HOP HOP HOP, DEĞİŞ TONTON diyerek bicimden bicime giren, form değiştiren, hamur gibi yaratıklardı bunlar, belki de o yuzden sevmişimdir. Ne var ki benim icin buyuk utanc kaynağı oldular, cunkum bu tontonlar bitince saatlerce ağladığım, ortalığı ayağa kaldırdığım, yıllarca butun aile toplantılarında anlatıldı. O kadar fanatikmişim ki, tontonlu yastığım bilem varmış. Sarısı vardı bunların yastığın uzerinde, şimdilerde Aymar'ın reklamında kullanılan yaratık ta bize tontonları anımsatmaktadır. ALIMERO : Ama haksızlık bu oyle değil mi? Kafasında yarım kabuğuyla dolaşan ve her macerasında "ama haksızlık bu oyle değil mi?" diyen minik civciv Kalimero herkesin sevgilisiydi. Bizde bunu en cok annem beğenirdi, (yahu bizde ailecek bir cizgi film meselesi var ama dur cozecem ben bunu) Cok şirindi, biraz da safdildi yanlış hatırlamıyorsam. Pt pıt dolaşır, başına bin turlu bela acar, kabak başına patlayınca da "ama haksızlık bu oyle dii miiii" diye sızlanırdı. Bizim nesil bu yerden bitme sayesinde haksızlıklara karşı sesini yukseltmeyi oğrenmiştir. TAŞDEVRİ : Buyuk kucuk herkesin sevgilisi olmuş fenomen bir cizgi filmdi, sadece cocukluğumuzda değil, hic durmadan tum hayatım boyunca yayınlandı, ben omrumce Fred Cakmaktaş'la Barni Moloztaş izledim. Ozellikle Fred'i seslendiren Sezai Aydın'ın başarısı bu cizginin popularitesini cok etkilemiştir. Bunlar taşdevrinde yaşayan ama herturlu modern eşyalara sahip tiplerdi. Filin hortumundan duş alır, pelikan kuşunu elektrikli supurge niyetine kullanırlardı. Ozellikle Fred'in bovling oynarken parmaklarının uzerinde yurumesine ve kaynanasını gorunce "aaannneecciiğimmm" demesine cok gulerdik. HEIDI : Kara saclı ve domates yanaklı ettiği takma ad olmuştu. PEMBE PANTER : Herkes ıslıkla Pembe Panter'in muziğini ottururdu, kendisi bizim ailede kısaca Pembo diye bilinirdi cunku babam pek severdi bunu, bi samimiyetimiz vardı yani, pembo aşağı pembo yukarı ahahaah. Sessiz sakin dolaşır, olayları cozer, kuyruğunu eline alır sallardı. Peter Sellers'in oynadığı Pembe Panter filmleri serisinden sonra popularitesi tavana vurmuştu. VİKİNGLER : Bir Viking kabilesini maceralarını anlatırdı. Bunlar boynuzlu şapkalar takar, HAYDİ YALLAH HOP HOP HOP, HAYDİ YALLAH HOP HOP HOP diyerek kureklere asılır, maceradan maceraya koşarlardı. Buradaki asıl hikaye kaptanın Vicki isimli kucuk cocuğuydu, hunsa bir karakterdi, erselik yani, kız mı erkek mi ben hic anlayamazdım. Bunun da aklına hep olayı cozecek fikirler gelirdi ama once burnunu karıştırır sonra buldumm! diye bağırırdı, sonra da kafasının etrafında yıldızlar ucuşurdu. Bu cizgi film guzel Turkce'mize tatak kelimesinin eklenmesine vesile olmuştur. bir de "haftayaaa buluşalım haftayaa" diye bir şarkısı vardı ki biz evde ailecek soylerdik bunu. Cok şukur sonradan iyileştik!!! AYI YOGİ : Bir grup arkadaşını yanına alıp acayip bir gemi ile dolaşan, maceradan maceraya koşan bir ayı idi bu. Surekli efeemm diye konuşur, başına bin turlu iş acar, panik icinde sağa sola koşuştururdu. Dupeduz salaktı. Yanındaki kucuk Bobi mi Bobo mu, o daha zekiceydi. Ama benim icin en guzeli hergun yediğim Ayı Yogi'li baldı, şimdi olsa da alsak keşke , o Ayı Yogi şişesindeki balın kokusunu bilem hatırlarım hala.LAZERYON : Pazar akşamları yayınlanırdı. Takaşi isimli bir Japon cocuğu bilgisayarında net uzerinden bir robot tasarlamış, sonra birden uzay ussunun hatlarında bir karışıklık olunca bu robot aynen imal edilmişti. O zamanlar bizde interneti bırak bilgisayar bile yoktu. Lazeryon işte bu robottu, Voltron'un ışın kılıcı varsa bunun da lazer topu vardı. Tasarımcısı bu oğlan olduğundan Takaşi'yi Lazeryon'un pilotu yapmışlardı. Yavrum paso duşman robotlarla savaşır ama sonunda mutlaka kazanırdı. Olivia diye bir kız arkadaşı vardı, sarışın guzel bir şey. Takaşi uzayda robotları pataklar ama okulda hep Olivia'dan kotek yerdi.HE -MAN : İlkokuldayken okuldan koşarak gelir artık pazartesi gunu mu neyse He-Man'i izlerdik. Oyku acayip tiplerle dolu bir galakside geciyordu, kahramanımız lepiska saclı Prens Adam oldukca pısırıkken sihirli kılıcını havaya kaldırıp GOLGELERİN GUCU ADINA, GUC BENDE ARTIK deyip adaleli erkek He-Man'e donuşur, iskeletor ve elemanlarıyla kapışırdı. Başı sıkışınca kucuk cin Orko, General, General'in kızı Tila ve guzel Buyucu'den yardım alırdı. Her bolumun sonunda Orko ucarak ekranda belirir, bize o bolumden cıkartmamız gereken dersi anlatırdı. Ben bunun birsuru kartlarını falan toplamıştım uzun sure. He-Man'den sonra sıska tiplere İskeletora donmuşsun demek moda olmuştu.SHE-RA : He-Man karakterinin kızkardeşiydi. Başka bir gezegende yaşıyordu cunku bunları bebekken İskeletor bulmasın diye ayırmışlardı, o zamanlar Star Wars'ı henuz seyretmediğimizden anlamamış, yemiştik biz de bunu yeni bir hikaye diye! Bu hatun kılıcını kaldırır YUCE RUHUN ADINA, ADIM ŞİİRAAA diye bağırır, birden tipi değişir, atının kanatları peydah olurdu. Bunun da cevresi gudik tiplerle doluydu, bazı maceralarında kardeşi He-Man gelir, kotuleri beraber pataklarlardı. He-Man kadar fenomen olamamıştı aramızda. __________________